19 Mayıs 1919 Tesadüf Olamaz

Abone Ol

Eskilerim hesabına, dedelerimizin hesabına bir göz attığımızda, İlkbaharın bittiği artık yazın geldiği tarih 19 Mayıs tarihidir.

Miladi 6 Mayıs seneyi ikiye bölen gündür. Yazın gelmiş olduğu doğrulanır bu tarihte! Yani Hıdrellez!..

Eski hesap 6 Mayıs'a 13 gün eklediğinizde, yeni hesap takvimde 19 Mayıs'a denk geldiğini görürsünüz.

Türk milletini yok olmanın eşiğinden kurtaran O kadronun başındaki isim Mustafa Kemal Atatürk'tür. Sizce 19 Mayıs 1919 tarihi tesadüfen oluşan bir başlangıç tarihi mıdır?

Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı tarih asla tesadüf değildir.

Tesadüf değildir 19 Mayıs 1919!

O tarih nasıl denk getirilmiştir?

Nihayetinde İstanbul'dan yola çıkacak bu gemi eskidir, dayanıksızdır. O dönemde 41 yaşında olan Bandırma Vapuru, sürekli olarak Marmara Denizi kıyılarında çalışmış, Karadeniz'e pek çıkmamıştı, Karadeniz' in hırçın dalgalarına dayanma gücü ve direnci az olan bu gemi ancak Marmara'da çalışabiliyordu. Böyle bir geminin varacağı menzili hesap edip 19 Mayıs'a denk getirmek mümkün değildir bana göre ama olmuştur.

Mevsimsel ve geminin durumuna bağlamamak lazım olayı.

Yani gemi çürüktü, mevsim dalgasızdı olayı değildir.

İstanbul'dan hareket edilmeden önce O zaman ki devletin en yetkilisi Padişahla defalarca görüşülmüştür. O nedenle diyorum ki Osmanlının düşerken vurduğu yumruk Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu başka bir konu... Belki her durumun hesap edildiği kurmay bir yapı vardır. Bilemeyiz. Sırdır. Nihayetinde dünyaya 600 sene hükmetmiş muazzam bir imparatorluğun tarih okuması vardır.

19 Mayıs 1919 gibi tarihi, coğrafi bir ritüelle bir milletin kurtuluş serüvenine başlamak, çok derin tarihi bilgiyi, deneyimi gerektirir.

Yedi bin yıllık Devlet geleneği olan asil milletimizin o tarihte kurtuluş mücadelesine başlamaya kara vermesi, o zaman ki dünyaya verilmiş inanılmaz muhteşem bir mesajdır.

"Tarihin en derininden gelmişim ve tarih son ermeden devlet olma geleneğimi kimse elimden alamaz" denmiştir.

O kahraman kadronun başına Mustafa Kemal Atatürk'ün getirilmesi de tesadüf değildir.

Çok ayrıntılı, çok derin, çok bilgece ve çok eski hazırlığı olan bir organizasyondur...

Bazı çevrelerin Mustafa Kemal Atatürk'e yüklediği misyon bu gerçeklerle bağdaşmamaktadır.

Bambaşka bir ritüeli çağrıştırmaktadır.

Samanizm tanrısının gökyüzünden yeryüzüne indirilme girişimidir yeni versiyon Atatürkçülük. Bu da başka bir konu!...

Yukarıda bahsettiğim derin bağlardan, bilinçten, gelenekten yoksun bu akım 19 Mayıs 1919 tahlil edemez!

Çünkü gökyüzündeki tanrıya değil, yer yüzünde yarattığı tanrıya inanan bu kesim Şaman geleneğini de değiştirmiş yeni moda olan ateizmle kanka yapmıştır...

Milletimiz "Amansız Elli" diyebileceğimiz (Karakışın 20. gününden (miladi 4 ocak) başlayıp, gücüğün 9. gününe (miladi 22 şubat) kadar sürer. Tam 50 gün çeker. Soğukların aralıksız devam etmesi yüzünden, bu günlere "Amansız elli" denilir.) bir dönemi 19 Mayıs 1919 gibi önemli bir günde sonra erdirmek için yola çıkması gelecek günlerin milletimiz için "yaz bahar" olacağının habercisi idi...

19 Mayısı içselleştirelim. Önemini bir kere daha kavrayalım. O ince ayarı yapan geleneği de saygı ile analım. O'nu başlatan, uygulayan, gerçekleştiren kurmay Zekaya dua edelim, hayırla yad edelim.

O tarih bir inancın tezahürü idi. İnançsızların kurgusu değildi.

"Beldir Aciz fırtınaları" imanla, aşkla, ve inançla karşılandı. Sonrasında da def edildi.

19 Mayıs 1919 herkese kutlu olsun...

Selam ve sevgilerimle