Ardacan UZUN/İZMİT(Kocaeli),(DHA)- AK Parti Kocaeli Gençlik Kolları 7’nci Olağan Kongresi’nde konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Muhalefet partisi genel başkanı kim bilmiyoruz. Kendilerine de söylüyorum, 3 tane genel başkan var. Her birisi kendi içinde birbirine operasyon çekiyor. O onun adına hata yapmasını bekliyor. O yüzden ben onlara diyorum ki sizin ne dediğinizi ben anlamıyorum, bilmiyorum” ifadelerini kullandı.
AK Parti Kocaeli Gençlik Kolları 7’nci Olağan Kongresi, İzmit ilçesindeki Kocaeli Kongre Merkezi’nde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımıyla gerçekleştirildi. Programda Bakan Tekin’in yanı sıra Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Eyüp Kadir İnan, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı Yusuf İbiş, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri, il başkanı ve partililer katıldı.
‘ÜÇ TANE GENEL BAŞKAN VAR, HER BİRİSİ KENDİ İÇİNDE BİRBİRİNE OPERASYON ÇEKİYOR’
Türkiye'de iktidar probleminden ziyade muhalefet probleminin olduğunu söyleyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Hükümet sistemimiz gereği ana muhalefet demiyoruz. Muhalefet partisi genel başkanı kim bilmiyoruz. Mesela şu anda muhalefet partisinin genel başkanı kim ben bilmiyorum. Kendilerine de söylüyorum, 3 tane genel başkan var. Her birisi kendi içinde birbirine operasyon çekiyor. O onun adına hata yapmasını bekliyor. O yüzden ben onlara diyorum ki sizin ne dediğinizi ben anlamıyorum, bilmiyorum. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanıma tavsiyem siz de ciddiye almayın. Onlar da ne dediklerini bilmiyorlar. Örnek olsun diye söyleyeyim, plan bütçe komisyonunda Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri ısrarla öğretmen mülakatlarını eleştirdiler. Dediler ki ‘iktidara geldiğimizde mülakatı kaldırıyoruz’. Ben de dedim ki madem öyle siz niye mülakat yapıyorsunuz. Oradan da ‘kim mülakat yapıyor? biz mülakat yapmıyoruz’ dediler. Ben tabi dersime hazırlıklı gittiğim için resmi gazetede Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin personel alımı, zabıta, itfaiyeci ve benzeri personel alımıyla ilgili dosyalar, ilanları çıkarttım. Hepsi mülakat alıyorlar. ‘Bizim haberimiz yoktu’ dediler. Böyle bir muhalefetle karşı karşıyayız. Ne yaptıklarını bilmeyen, ne yapacaklarını bilmeyen sadece popülizm peşinde koşan bir muhalefetle karşı karşıyayız. O yüzden diyorum ki sizi ciddiye almıyorum. Benim liderim, genel başkanım bana diyor ki ‘yapacağınız iş ülke menfaatine ise millet menfaatine ise onları ciddiye almayın’. İşimizi yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘O GÜN BAŞÖRTÜSÜ TOPLUMUN HUZURUNU BOZAR DİYORDUNUZ’
AK Parti'nin bütün icraatlarından gurur duyduğunun altını çizen Bakan Yusuf Tekin, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak geçmişinizle gurur duyuyor musunuz? Geçmişte yaptıklarınızın altına imza atıyor musunuz? Çok eskiye de gitmiyoruz. 2008’de Anayasa Mahkemesi'ne başvururken ‘bir insanın başörtülü olarak kamu dairelerinde çalışması toplumun huzuruna aykırıdır’ demişsiniz. Anayasa Mahkemesi'nin iptal başvurusunda bu var. ‘Bugün öğrenciye özgürlük istiyorsun, öğrencinin başını örtmesini istiyorsun. Yarın ya kamu görevlileri de başını örtmek isterse ne yapacağız’ demişler. Ben şimdi soruyorum. 2008’deki gibi mi düşünüyorsunuz. O gün hata mı yaptınız, o gün ‘başörtüsü toplumun huzurunu bozar’ diyordunuz. Bugün diyorsunuz ki LGBT'lilere özgürlük. Başörtüsü takmak toplumun huzurunu bozar ama LGBT'yi savunmak toplumun huzurunu bozmaz mı diyorsunuz. Buna cevap verin o zaman” dedi.
’80 YILDA YAPILAN DERSLİK SAYISI KADAR DERSLİK YAPTIK’
Eğitim alanında AK Parti hükümetleri döneminde büyük atılımlar yapıldığını söyleyen Bakan Tekin konuşmasına şöyle devam etti:
“Sayın Bülent Ecevit Başbakanken bir proje başlatıyor. Projesinde, herkes Cumhuriyetin 100. yılına mektup yazsın diyor. PTT'de organize ediyor. Cumhuriyetin 100. yılında Milli Eğitim Bakanı ben olduğum için o mektuplar bana geldi. Okudum mektupları, öğretmenlerimiz, müfettişler, öğrenciler Cumhuriyetin 100. yılının Milli Eğitim Bakanı'na diye mektup yazmış. Bu çok eski tarihte olmuş bir şey değil arkadaşlar. 2001-2002 yılında olan şeylerden bahsediyorum. Bir öğretmenimiz ‘inşallah Cumhuriyetin 100. yılında 40 kişilik sınıflarda ders anlatırım’ diyor. Gariban öğretmenimiz 80 kişilik sınıfta ders anlatıyor. 100’üncü yılda inşallah 40 kişilik sınıfta anlatırım diyor. Şu an Türkiye'de 40 kişilik sınıf var mı? Türkiye'de derslik başına düşen öğrenci sayısı, ortaöğretimde de 16-17 civarında. Temel eğitim çağında 21-22 civarında. Bakın bu bir devrim arkadaşlar. 80 yılda yapılan derslik kadar derslik yaptık. O gün sahip olduğumuz derslik sayısını 2’ye katladık. Aynı rakamda öğretmenler için de geçerli. O gün sahip olduğumuz öğretmen sayısından çok daha fazla öğretmen ataması yaptık. Şu an 1 milyon civarında öğretmenimiz var. Bunu 800 bini yani yüzde 80’i Cumhurbaşkanımızın, başbakan ve cumhurbaşkanı olduğu dönemlerde atadık. Bunlar gerçekten devrin niteliğinde şeyler. O günkü mektuplardan bir iki cümle daha söyleyerek sözlerimi bitireceğim. Bir öğretmenimiz de, inşallah o gün yani Cumhuriyetimizin 100. yılında öğretmen olduğum, okulda çocuklarımız affedersiniz tuvalet ihtiyaçlarını gidermek, elini yüzünü yıkamak için, okulun dışına çıkmak zorunda kalmazlar’ diyor. 22 yıl önce nasıl okullarımız varmış arkadaşlar. Bütün okullarımız 5 yıldızlı otel ayarında. İnşaatlar yapıyoruz, her türlü ihtiyaçlarını gideriyoruz. Teknik donanım, fiziki altyapı her şey var. Biz bunları yaptık siz ne yaptınız. Siz kendi geçmişinizle gurur duyuyor musunuz? Ben kendi geçmişimde gurur duyuyorum.”
‘MÜFREDATIMIZDA HÜKÜMETİMİZ DÖNEMİNDE YAPILAN KALKINMA HAMLELERİNİ VERELİM DİYORUZ’
Müfredat ile ilgili değişiklik yapacaklarını belirten Bakan Tekin, “Milli ve manevi değerlerimizi bizi bir arada tutan, bizi millet yapan değerlerimizi çocuklarımıza, gençlerimize verelim diyoruz. Vatan sevgisini, merhameti, adaleti, hak, hukuk duygusunu, 1071’den itibaren bütün tarihimizi, atalarımızla gurur duyan bir gençlik yetişmesini sağlayalım diyorum. Neyi veriyoruz müfredatımızda? Bizim yaptığımız kalkınma hamlelerimizi yani hükümetimiz döneminde de öncesinde de yapılan kalkınma hamlelerini verelim diyoruz. Bu ülkede demokrasiyi konsolide etmek için idam sehpasında can veren rahmetli Menderes gibi ülkenin demokratikleşmesi için mücadele eden insanların önünü kesmeye çalışan darbeleri müfredatımızda çocuklarımıza anlatalım diyorum. İtiraz ediyorlar, karşı çıkıyorlar her ortamda aleyhinde konuşuyorlar. Bunlara niye karşısınız? Bu ülkenin çocuklarının merhamet sahibi olmasına niye karşısınız? Bu ülkenin çocuklarının, adaleti öncelemesi, temel hak hürriyetleri öncelemesine niye karşısınız? Bu ülkenin çocuklarının bu ülkenin yaptığı kalkınma hamlelerini öğrenmesinden niye rahatsızsınız? Bu ülkenin çocuklarının, demokrasimizi kesen, demokrasimizin önüne set çeken kişilerin bilmesine, öğretilmesinden niye rahatsızsınız? Bunu açıklayın diyorum. Başka bir şey istemiyorum. Buna da cevap vermiyorlar. Sadece ve sadece ideolojik gerekçelerin arkasına sığınıp ‘biz karşıyız’ diyorlar. Daha da ileri gidiyorlar, totaliterlik kendi geleneklerinde olduğu için ‘biz karşı olduğumuz size bunları yaptırmayız’ diyorlar. Kusura bakmayın ben sizin değil, arkamıza aldığımız milletimizin, gücüyle ve desteğiyle bunları yapacağım” diye konuştu. (DHA)