Bu Kafalarla Çok Zor Reis!..

Abone Ol

Kaz Dağında yaşanan protesto eylemleri karşısında AK Parti teşkilatları, bürokratları, ilgili bakanlık yetkilileri sınıfta kalmıştır. O nedenle Partide büyük değişimin yaşanmasının şart olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya çıkmıştır..Çünkü ders alan yok...


Bir kez daha şu gerçek ortaya çıktı ki AK Parti'de bütün yük her zaman olduğu gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın üzerinde...


Geçmişten ders alan yok!..


AK Parti il, ilçe teşkilatları, bürokrasisi, Parti kurmayları, Parti sayesinde makam mevki sahibi olanlar "vurdum duymaz kör ayvaz" misali hiç ders almadan yol almaya devam ediyor...


Kaz dağında yaşananlar bu gerçeği ne yazık ki bir kez daha ortaya koydu...


Bence test oldu!..


Partide büyük değişimin yaşanmasının şart olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koydu!..


2 yıldır ağaç kesilirken eylem yapmak hiç kimsenin umurunda olmamış...


Kesim bittikten sonra akıllarına gelmiş!



Kaz Dağları da değil Kaz Dağları'na 40 kilometre uzaklıkta bulunan Kirazlı Köyü Balaban Tepesi'nde altın madeni çıkarılmasına yönelik ruhsat verilmiş...


Ve bu ruhsat Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca 12 Nisan 2001 tarihinde verilmiş...


Tepenin olduğu alan 25 Şubat 2000 tarihinde sit alanından çıkarılmış...


Prof. Dr. İclal Sema Dinçer ve Dr. Şeniz Atik'in imzasının bulunduğu Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu yazısı 25 Şubat 2000 tarihinde denilmiş...


Denmiş ki;


"Kirazlıtepe 1. derece doğal SİT alanı kriterlerine uymadığı tespit edildiğinden kurulumuzun 1. derece doğal SİT alanı tercihinin kaldırılmasına (...)"


İşte o belge


Yani tüm bunlar AK Parti daha kurulmadan olmuş...


Yani ruhsatlar verilmiş...


Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz diyor ki;


"Yalan haberle algı oluşturuluyor. Maden izni verilen yerle Kaz Dağları arasında 40 km kuş uçuşu mesafe var. Kirazlı mevkiinde bu maden izin sahası. Orman katliamı iddiası da gerçek dışı, çünkü burası bozuk meşe ormanları. Kaz Dağları'nın florası ile ilgisi yok."

Yine işin ilginç olanı...


Çeşitli yalanlarla oluşturulan algının arkasında yer alarak insanları tahrik edenlerin başında CHP, HDP, birçok siyasetçi ile ünlü isim var ve o isimlerin birçoğunun Kaz Dağları'nda villaları ve arsaları bulunuyor...



Ve yine işin ilginç olanı...


Eğer talan varsa...


Gerçekle bağdaşmayan birçok bilgi kirliliğinin aksine, Kaz Dağları'nı CHP'li belediye talan ettirmiş...



CHP'li Merkez Belediyesi itfaiye ruhsatı başta olmak üzere kendi yetkisindeki her konuda olumlu rapor ve izin vermiş...


Hem maden çıksın hem eylem yapalım nasıl bir mantık?


Bu nasıl ahlak?


Bölgede çok sayıda CHP'li iş adamı 8 ayrı bölgede maden arama, 11 farklı bölgede kömür, 40'ın üzerinde ise mermer ocağı çalıştırıyor...



Ve bunlar apaçık ortada iken AK Parti kurmayları, il ve ilçe yöneticileri sosyal medyada AK Parti karşısında oluşturulan büyük oyun karşısında nasıl sessiz kalırlar..



Neden AK Parti algı operasyonu ile yıpratılmaya çalışılırken yetkili kurumlar çıkıp "Denilen gibi değil " diyerek insanları bilgi sahibi olacak aydınlatıcı yukarıda anlattığımız bilgileri vermez...


Neden sessiz kalınır...



AK Parti il ilçe teşkilatları nerede?


AK Parti Gençlik ve Kadın Kolları nerede?


Milletvekilleri nerede?


Konu ile ilgili Bakanlık bürokratları nerede?


Kayıp...


Tayyip Erdoğan nereye yetişsin!..


Canını aldınız ya!..


Günahtır...



80 yılda 2 milyon 500 bin ağaç dikilmiş ses yok. 14 yılda 3 milyar 750 milyon ağaç diken AK PARTİ' ye "ağaç katliamcısı" deniliyor yine ses yok...


Allah aşkına siz ne yapıyorsunuz?


Bunları kim söyleyecek?


Sizin göreviniz nedir?


Gençlik Kolları gerçekten nerede?


Sosyal Medyayı alıp götürmeleri gerekmez mi?



Şu bir gerçek ki


Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi parti yöneticilerinden, teşkilatlardan, gençlik ve kadın kollarından ,bürokratlardan milletvekillerinden daha çok bu ülkedeki Tayyip Erdoğan sevdalısı milyonlar koruyup kolluyor ve savunuyor...


Sosyal medyaya bakın görürsünüz...


AK Parti yöneticilerin, konu ile ilgili bürokratların söylemesi gerekenleri o insanlar söylüyor..


Hem de birçoğu bilimsel tezler ortaya koyarak...


Çok ilginç değil mi?



Mesela Diriliş Postası'ndan Erem Şentürk anlattı...


Dirilişpostasi.com/gündem/kazdag...


Açık okuyun..


AK Partililerin bu konuda AK Partili bürokratların, milletvekillerinin, uzmanların yetkililerin yapması gerekeni yapmış!



Sosyal medyada öyle sitemler var ki?


Üçünü sizlere sunmak istiyorum...


Çünkü çok şey anlatıyor...



CHP dağın bir yüzünü parsel, parsel satıp, seni öbür yüzünde çevre katliamı yapmakla suçluyor. Kendi işlediği suçu senin üzerine atıyor, sen de savunmaya geçiyorsun.


İşimiz çok zor güzel kardeşim.


(Cengiz Algan)



Ak Partinin kayıtlı üye sayısı 10 milyonun üzerinde ama Sahadaki etkisi on bin bile değil. Sosyal medyada daha da az. Bu da üyelerin bir kısmının Kalbinden değil. Göbeğinden bağlı olduğunu gösteriyor.


(Şevki Karabekiroğlu)



Reis dön bir bak bize bir avuç kaldık Kimimizi işten atıyorlar Kimimizi ölümle tehdit ediyorlar. Tek suçumuz senin de davan olan (İlahi kelimetullah) davasını ve seni savunmak. Lakin beklenen ilgiyi şefkati AK Parti sayesinde makam ve mevki sahibi olanlardan görmüyoruz (Dadaşibo)



Ne sitemler var ne?



Bu noktada Fatin Sanlav'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayı sizlerle paylaşmak isterim,...


Diyor ki;



"O bölgedeki 11 büyük madenin 8'i CHP il ve ilçe teşkilatlarında görev almış Çanakkale'li iş adamları tarafından işletiliyor.


Yalandan algı yapılan CHP'li belediyelerin beton yığınlarını neden kimse görmez...


Örneğin Beykoz Acarkent yapılırken Ormanın yüzde 96'sı talan edilmiş...


Bugün Sarıyer köylerinde de durum aynı...


Kilyos' ta Zekeriyaköy'de, Uskumruköy'de 3 tane yan yana ağaç kalmadı.


Hangi CHP'li siyasiler, hangi villa projelerini yürüttü ve yürütüyor?"



O güzelim doğa harikası resmen tecavüz edilen Zekeriyaköyü anlatmaya gerek var mı? Yatırımcı diyor ki "İstanbul'un nefes alan ender yaşam alanlarından biri burası. Bu özelliği nedeniyle son yılların en gözde yatırım bölgesi oldu. Bu bölgede sadece üç projemizin toplam yatırım değeri 90 milyon dolar"


Güler misin ağlar mısın!..



AK Parti teşkilatları, bürokratları yatıyor ama Tayyip Erdoğan'ı karşılıksız sevenler yatmıyor!



Kaz dağı işine gelince...



Bakın şu sorular haklı olabilir...


Çok altın rezervimiz varmış gibi olanı da Kanadalı şirket neden bulup çıkarıyor da biz bulup çıkarmıyoruz?


Devlet ve yerli özel sektör neden ortak çalışıp ülkenin kendi maden kaynaklarını kendi işletmiyor?


Devletin altın madenciliğinden aldığı yüzde 8 limit çok az, daha fazla olmalı...


Bütün bunlara eyvallah!



Sorulmalı...


Çanakkale'deki altın maden sahasında Kanadalı firma neden o alanı bölüm bölüm tıraşlayıp rehabilite ederek (ağaç dikerek) çalışma yapmadı?



Sorulmalı...


Dünyanın hiçbir ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de altın maden aramasında siyanür kullanılmaz. Sadece işletme aşamasında hiçbir sızıntı olmadan kullanılırken neden bu bile millete doğru dürüst anlatılmaz...



Bütün bunlar şunu gösteriyor ki;


Recep Tayyip Erdoğan bu ülkede önce Allah'a sonra da ülkesinin her bir köşesindeki sessiz çoğunluk olan sevenlerine emanet!


Gezi Olaylarında da bunu görmüştük...


Parti teşkilatları, o günün Cumhurbaşkanı, o günün genel Merkez yöneticileri herkes teslim oldu ama arkasına sevenlerinin gücünü alan Tayyip Erdoğan'ın inancı, iradesi ve kararlılığı ile Gezi Olaylarını bertaraf ettiğini yaşamıştık...



Bugünde mesele ağaç değil!..


Tıpkı Gezi'de olduğu gibi...


Mesele ülkenin zenginleşmemesi,


Mesele milli yatırım ve refahın artmaması,


Mesele 5 azgın azınlığın zulmüne yenisini eklemek olduğu,


Mesele 95 milli ve yerli vatandaşın fakir ve muhtaç bırakılması...


Mesele Tayyip Erdoğan'ın yolunu kesmek...


Bunu hala anlayamayan ve sessiz kalanlar varsa ki var olduğu ortaya çıktı bunlarla 2023 yolculuğuna çıkılmaz...



Bu ülkeyi yönetenlerin bugün ülkenin bekası için büyük bir mücadele içine girdiği bir süreçte, muhalefetin yeni bir Gezi olayı işareti vermeye çalışması karşısında cevap dahi vermeyenler varsa ki var onlarla 2023 yolculuğuna çıkılmaz...



O nedenle;


ABD'si, AB'si, İsrail'i karşısında kim olursa olsun ülkesinin hakkını hukukunu koruyup kollayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına üzülmemek mümkün değil...


Diyeceğim şu ki AK Parti'de bütün yük Tayyip Erdoğan'ın üzerinde...


Onun dışında üç dört bakan...


Parti yapısında siyasi bir mücadele ruhu yok...


Kaz Dağı eylemlerine karşı duruş ruhsuzluğu bunu göstermiştir..


Açıkçası bu yapı ile çok zor Reis!..


AK Parti'de herkesi titretecek 7. şiddetinde bir deprem şart olmuştur..


Taban yerel seçimlerden bu yana bunu bekliyor!..


Yeni bir ruh kaçınılmaz...


***


Sevgili okurlarımız;


Mübarek Kurban Bayramı'nı can-ı gönülden kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Kardeşliğimizi daha da güçlendiren bu güzel bayram coşkusunun ülkemize, milletimize, İslam alemine, tüm insanlığa barış, huzur, mutluluk ve hayırlar getirmesini Allah'tan temenni ediyorum.