Asrın belası Korona bütün hayatımızı derinden etkilemeye devam edeceğe benziyor. Bütün dünyada yeni pozisyonlar alınıyor, yerleşik olan her türlü organizmada baştan aşağı değişimler yaşanıyor. Dünyanın ekonomik ve askeri devleri çok uzun yıllardır unuttukları enflasyonla karşı kaşıya kaldılar. Oranlar yüzde 300 seviyelerinde. Bir örnek verirsek ABD'de yüzde 2 den yüzde 6'ya çıktı enflasyon.
Bütün sinyaller bu durum devam edeceğini işaret ediyor.
Yılın son ayında ülkemiz çok yeni ve alışılmadık bir pozisyon aldı. İdare edenler Yüksek Faiz, Düşük Kur siteminden vazgeçtiklerini, düşük faiz politikası, TL'de büyük değer kaybına yol açsa da, bu sayede Türkiye'de üretim ve ihracat artacağını, yabancı yatırımlar için çok cazip bir ülke haline geleceğini ön gören bir uygulamaya geçtiler. İktidar bu politikalarla, Türkiye'nin dünyanın en önemli üretim ve ticaret üslerinden biri haline geleceğini söylüyor.
Bu sarsıcı makas değişikliği içte ve dışta önemli gelişmelere gebedir. Milletimizin çıkarı açısından bakarsak istikrar ve güvene çok acil ihtiyacımızın olduğunu söyleyebilirim. Tepetaklak olan dolar yükselişi ile piyasayı sarsıyor, dar gelirlilerin aleyhine muazzam gelişmeler yaşanıyor. Hükumette bu anlamda asgari ücrete oldukça yüksek bir oranda zaman yaparak en alt gelir gurubunu korumaya çalışırken market zincirleri, piyasa oyuncuları zaman üstüne zam yaparak çalışanların, alt gelir guruplarının aleyhine vaziyet almaya devam ediyorlar. Yetmedi basın yolu ile bir açıklama yaparak hükumete öneri yerine eski vesayet dönemlerinde olduğu gibi bir rol üslendiler. TÜSİAD yapıcı eleştiri yerine çatışmayı önceleyen bir tutum sergiledi. Dolar 16.50 den bu saat itibariyle 17.50 fırladı.
Bu davranışların yurt dışı bağlantılarının olduğunu ezberledik artık. Kimse saklayamaz. Ecevit Amerikan çıkarlarını hizmet etmediği için 1977'de TUSİAD yine böyle bir açıklama ile hükumeti düşürmüştü. 2001 krizi 15 Temmuz darbe girişimi ve geçtiğimiz Cuma günü ülkemizde yaşananlar
Maalesef çatışmanın şiddetini göstermesi bakımından çok ilginçti.
Düşük faiz kime yarar sorusunu sorduğumuz zaman sanayicilerimiz demekten başka bir cevap olabilir mi? Ama ne hikmetse TUSİAD yüksek faizi çağrıştıran siyasi bir açıklama yapıyor. Tarafını belli ediyor dolayısı ile haklı olarak ERDOĞAN karşı çıkıyor. İstikrar ve düzene en çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde kaosa sürüklenmek için ortam yaratılıyor.
Ana muhalefet ne hikmetse aynı şekilde içerde ve dışarda bu çatışmayı körükleyenlerle saf tutuyor.
Dünyada salgınla meydana gelen depremin artçı sarsıntıları umarım ülkemizde kaldıramayacağımız yıkımlar meydana getirmez.
80 sente muhtaç olduğumuz dönemlerde yıkılmayan Türkiye, kasasında 125 milyar dolar varken ihracatı yıllık 220 milyar dolara ulaşmışken yine yıkılmayacaktır.
Hükumet ve onu idare edenler çatışmadan uzak durmaları gerekir. Zamanında ve anında dost doğru açıklamalarla piyasalar ve insanlarımız suhulete sürüklenmelidir. Zamanında bilgilendirilmeyen kamuoyu kaostan başka bir şey üretemez.
Türk dünyası ile hiç olmadığı kadar yakınlaşmayı sağlayan Afrika'yı adeta aya kaldıran gelişen Türkiye bugün yaşadıklarımızı hak etmiyor.
Aydınlık yarınlar diliyorum.