Çay zamanı yaklaşınca Rize'de, çay bölgesinde çay konuşulur. Henüz Şubat ayının başlarında çay meselesi gündem olmuşsa önemli olaylar var demektir. Hele bu kanunlarla ilgili olursa çok daha büyük önem arz eder.70 yıllık Resmi Çay Üretim, İşletme ve Pazarlaması serüvenimiz kanunsuz olarak mı devam etti? Çay kanunumuz var ve bir sürü yönetmelikle desteklenmiş, yetmiş yıldır işleyen bir mekanizma kanunla ayakta durmaktadır. Özel sektöre de kanunla açılmıştır.
"Eksik olan dedir?" diye sorduğumuzda serbest piyasa koşulların uymayan Çay Stratejimiz en büyük meselemizdir. Rekabetçi şartlar bölgenin, ülkenin şartlarına uymamaktadır. Çayda tekel henüz kalkmış değildir. Bu nedenle de olması gereken şartlar bir türlü gerçekleştirilememektedir. Eğer rekabetçi serbest piyasa kurallarına uyacak kanuni düzenlemeler yaparsak çaycılığımız kısa sürede yok olup gidecektir. O nedenle korumacı bir çay politikası uygulamaktayız. Ve bu durum kesinlikle çay üreticilerinin, yani halkın yararınadır.
Verilen fiyat yeterlidir. Alınan miktar çok fazladır. Kapasite dışıdır, evsaf dışıdır. 1.350.000 ton yaş çay hammaddesi 750 bin dekardan almak mümkün değildir. Bu noktada kanunları sadece evsafa uygulamak, üretim ve pazarlamanın diğer ayaklarına bakmamak, mevcut kanunlara uymamak vatandaşın sorunu değil ki!
Bu durumda kimler çayın kanunu olmadığını söylemekte ve o nedenle de çay kanunun çıkmasını istemektedirler. Bir kere vatandaşın ezici çoğunluğunun böyle bir derdi yoktur. Normal piyasa kanunlarını hiçe sayan ve vatandaşı dolandıran bazı özel firmaların, ne ürettiği belli olmayan firmaların dayatmasıdır kanun olan yerde yeni kanunlar istemek. Haksız bir eleştiri gibi gelebilir. O zaman açılımına bakmamız gerekmektedir.
Çay üretme pazarlama işimizi özele açtığımızdan bu tarafa standart dışı anormal kapasiteler oluşturduk. Üretim tekniği açısından hiçbir kurla ve kaideye uymayan yüzlerce fabrika yaptık. Sermayesi son derece sınırlı bu dev kapasite çaycılığımız yok olmaya doğru itmektedir. Bütün bu olumsuz durumun müsebbipleri kanun isteyince bugüne kadar yapılan kanun denemelerine bakma ihtiyacını hissettim.
Çoğu racon kesiyor. Oysa kanun racon kesmez. Oluşturulmaya çalışılan Çay Üst Kurulunu şekerde gördük. Çayda benzerine kurmak halkımıza, ülkemize hiçbir şey kazandırmayacaktır. İstenen kanun çıkarma işi Serbest Piyasa koşullarını kanunla çiğnemekten öteye gitmeyecektir. Bir kere hammaddemize uygun üretim proseslerini kurulu fabrikalarımızda kanunla düzenleyebiliyorsanız bir ölçüde karşı çıkmam kanuna. Kuru Çay üretim aşamalarını uydurma tesislerle düzenleyen yüzlerce fabrika nasıl toparlanacak?
Serbest piyasa şartlarında dünyanın geri kalmış ülkelerinin ürünü ( Japonya hariç) çay işini hangi kanuni düzenleme ile toptan halledeceksiniz. İşte size yaldızlı bir çözüm. "Alıcıyla satıcının bir araya geldiği, kaliteli ürünün fiyat olarak karşılığını bulduğu, hem müstahsil, hem sanayici, hem de devletin memnun kaldığı bir sistem oluşturulmalı."
Vay bee. Bu kadar kolay mı? Yapında görelim. Bu konuda yazmaya devam edeceğim.