Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoaktif Kulübünce geleceğin doktorlarına yönelik "Medikal Radyasyon Farkındalığı Sempozyumu" düzenlendi.
Üniversitenin Nene Hatun Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyum, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Sempozyumda, Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Alper "Radyoloji Evreni", Doç. Dr. Ahmet Yalçın "Tıp Eğitiminde Radyolojinin Temel İlkeleri", Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Yeşilyurt ise "Geçmişten Günümüze Medikal Radyolojinin Gelişimi" konularında sunum yaptı.

Kulüp Başkanı stajyer Dr. Mustafa Atiş "Radyolojiden sanata", stajyer Dr. Sümeyye İlgi ise kulüp tanıtımında bulundu. Sempozyum, Doç. Dr. Hilal Kızıltunç Özmen'in "Radyasyonun Tedavideki Rolü" sunumuyla sona erdi. Sempozyumla ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulunan Radyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alper, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin Türkiye'de ilk kez Radyoloji Kulübünü kurduklarını söyledi.

ETB Başkanı Oral Umut Dolu Bir Yıl Diledi ETB Başkanı Oral Umut Dolu Bir Yıl Diledi

Bu kapsamda kulübün "Medikal Radyasyon Farkındalığı Sempozyumu" düzenlediğini ifade eden Alper, "Günümüzde son 20 yıl içinde bilgisayarlı tomografi, nükleer tıp yöntemleri gibi yapay radyasyon kullanımı giderek artmaktadır. Bu artan radyasyonun kontrollü ve bilinçli şekilde yapılmasını sağlamak için tıp fakültesi öğrencilerinin farkındalığını artırmak istedik." dedi. Alper, yapay radyasyonun faydalarının yanı sıra zararlarını da bulunduğu belirterek, sempozyumda yapay radyasyonun, zararlarına yönelik hangi kanserleri oluşturduğunu ortaya koyduklarını ifade etti.

- "Giderek artan medikal radyasyon kullanımlarında kontrollü ve bilinçli olmamız gerekiyor"
Radyasyonda iki tip teorinin olduğunu anlatan Alper, şunları kaydetti:
"Birinci teori çok düşük radyasyonlarda vücudun aynı aşı gibi radyasyona maruz kaldığında ömrü uzatabildiğine dair (Radyasyon hormesis teorisi), ikinci teori ve çoğu bilim adamının inandığı ise 'LNT' dediğimiz yöntem, çok düşük radyasyon dozlarında da kanser gelişebildiği, kromozom hasarlarına yol açtığı ve ilerleyen dönemde biriken kümülatif dozun daha tehlikeli olduğu. Bu nedenle giderek artan medikal radyasyon kullanımlarında kontrollü ve bilinçli olmamız gerekiyor, bunu da ilk önce geleceğin doktorları öğrencilerimize sempozyumda anlattık."

Alper, gelişmiş ülkelerdeki yapılan istatistiklerde, 1990-2010 arasında yapay radyasyona maruziyetin yaklaşık 3 kat, akciğer tomografisi çekimlerinin ise yaklaşık 6 kat arttığını belirterek, Kovid-19 sonrasında bu artışların katlanarak çoğaldığının görüldüğünü, bunlardan dolayı BT çekimlerindeki artışlar ve yapay radyasyona maruziyet nedeniyle gelecek 10-20 yıl içinde meme kanseri, triod ve kemik iliği gibi kanserlerin daha fazla görülebileceğini sözlerine ekledi. Sempozyuma, Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Adem Karaman, akademisyenler ve tıp fakültesinin çeşitli bölümlerinden öğrenciler ile kulüp üyeleri katıldı.

Kaynak: AA