Güncel olarak, bilmeden kullandığımız ve Yaratıcıyı dışlayan birçok kelime ve cümle dillerimizde dolaşmaktadır.
Bazılarına temas edelim: Vefat edenler için," hayatını kaybetti" tabiri.
Hayatını kaybetmedi ki, Cenab-ı Hak bize verdiği cesedi, geçici bir süre için aldı, ruh yaşamaya devam ediyor ve cesedi daha güzel bir şekilde bize tekrar iade edecektir.
Yakını ölen kişiye: "Başın sağ olsun" veya "Kalanlara sağlık" demek. Bu tabiri biraz düşününce şu çıkıyor: Ölen öldü gitti, yeter ki senin başın sağ olsun. Halbuki esas olan ölene rahmet dilemektir, yani "Allah rahmet eylesin" veya "Hakkın rahmetine kavuştu" demek.
Ağır hastalıklardan ölenler için kullanılan: "Yaşam mücadelesini kaybetti" demek. Biz yaşamak için ne ile ve kiminle mücadele ediyoruz? Mücadele sonucu mu bu yaşantımız devam ediyor? Gözle görülmeyen küçücük bir mikroba mağlup olan bu aciz insan, mücadele sonucu mu ayakta duruyor? Vücudumuzda her an milyonlarca olay meydana geliyor, haberimiz mi var? Haddini bilen bu cümleyi kullanmaz!
Doğum günlerinde, "iyi ki doğdun......." Cümlesi. Bu cümlenin içine biraz girince, Yaratıcıyı dışlayan bir algı oluşuyor. Biz babamızın ve annemizin eseri miyiz? veya başka sanatkar bir Yaratıcı mı var? Yoksa biz mi kendimizi yarattık? Son senelerde ancak doğuma birkaç ay kala erkek mi kız mı olduğunu görüyoruz, ondan önce onu da göremiyorduk! Bir hücreden yaratılan bizlere, o karanlık yerde, göz, kulak, eller, ayaklar ve mide, bağırsak ve de beyin ve kalp takan Kim acaba? Biz insanlar mı? Yaratıcıya karşı gülünç olmayalım!
Başka bazı tehlikeli cümleleri, yazıyı uzatmamak için sadece söyleyerek geçeceğim.
"İyi ki varsın"
" Yağmur yağdı" veya yağmur veya kar yağdığı zaman, "hava kötüleşti" demek. "Bu sene şu ürün vermedi" demek. Sanki o ürünü veren o ağaçmış gibi! Sis indirildiği zaman, sisli puslu deyip havayı kötülemek.
Geçen günlerde internette sadece sis olayının, yanılmıyorsam 20'den fazla faydası sayılmıştı. Biz bu olayların sadece görünen yüzüne bakıp itiraz ediyoruz, hikmetlerini göremiyoruz.
Malı, mal sahibine bırakalım, fazla işine karışmayalım. Çünkü bizler olayların gerçek sonuçlarını bilemiyoruz. Mal sahibi mülkünde istediği gibi tasarruf eder.
İbrahim Hakkı Hazretlerinin şu meşhur sözleriyle bitirelim:
Hak şerleri hayreyler, zannetme ki gayreyler, arif anı seyreyler, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler. Deme niçin şu şöyle, yerindedir o öyle, bak sonunu seyreyle, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.
Saygılarımla...