Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) – EYÜPSULTAN'da arızalanan UTV aracını emniyet şeridinde kontrol eden Muhammed Gürcan Koçak'a(25) çarparak ölümüne sebep olan havalimanı servisi şoförü Mahmut Yücedağ, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık Yücedağ mahkemedeki savunmasında, "İnsana çarptığımı sonradan anladım. Anlasaydım polise daha önce giderdim. İnsana vurmuş olduğum aklımın ucundan bile geçmedi" dedi.

Kaza 22 Şubat Cumartesi gecesi saat 02.00 sıralarında Kemerburgaz yolunda meydana geldi. Kullandığı UTV aracının arızalanması üzerine emniyet şeridinde duran Muhammed Gürcan Koçak'a, sonradan havalimanı yolcu servisi olduğu anlaşılan Mahmut Yücedağ idaresindeki minibüs çarptı. Çarpmanın etkisiyle yol kenarına savrulan Koçak, ambulansla kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olay yerinden kaçan minibüs şoförü, polis tarafından kimliği tespit edilerek İstanbul Havalimanı'nda yakalandı. Yapılan soruşturma sonrasında hazırlanan iddianamede, hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapis cezası istenen sanık Yücedağ, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya hayatını kaybeden Muhammed Gürcan Koçak'ın ailesi ve avukatlar katılırken, tutuklu sanık Mahmut Yücedağ, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri(SEGBİS) ile bağlandı.

‘BEN BİRİNE ÇARPTIĞIMI POLİSLER ARADIĞINDA ANLADIM’

Duruşmada savunma yapması için söz verilen tutuklu sanık Mahmut Yücedağ, "Ben şoförlük yapıyorum. Olay günü hava durumunda çok kötü kar yağışı olacağı söylendi. Bir turizm firmasında şoför olarak çalışıyordum. Olay günü yolcuyu havalimanına bırakmak için çıktım. Kar yağışı vardı. Yolcumu aldım, yolda temkinli bir şekilde devam ettim. Arabadan bir ses geldi, önce domuza çarptım zannettim. Aracın içindeki yolcular panik oldu. Ben de araçtan inmeden, sağ aynadan bakarak kontrol ettim. Daha sonra yolculara dönerek, 'Bir şey yok' diyerek sakinleştirdim. Yola devam ettim, yolcuları otele bıraktım. Bıraktıktan sonra aracı kontrol ettiğimde aracın sağ ön tarafındaki sis lambalarının ve sağ üst çamurluk kısmının kırık olduğunu tespit ettim. Daha sonra çarpmış olduğum yere 1 saat içerisinde geri döndüm. Fakat hiçbir şey yoktu. Kimseyi de göremedim. Eve gittim, eşime kaza yaptığımı, domuza vurduğumu ama hiçbir şey göremediğimi söylemedim. Sonraki günlerde de aynı yoldan geçerken hiçbir şey göremedim. Aradan 6 gün geçti, polis memurları evime gelip beni sormuşlar. Polisler beni arayıp nerede olduğumu sordular. Havalimanında olduğumu, yolcu bıraktığımı söyledim. Yolcularımı bıraktıktan sonra polisler beni gelip aldı. Karakola gidip ifade verdim. Ben bu sırada birine çarptığımı anladım. Herhangi bir kastım bulunmamaktadır. Çarptığımı sonradan anladım. Anlasaydım polise daha önce giderdim. Ben emniyet şeridinin haricinde yol 3 şeritli olduğu için üçüncü şeritten yola devam ediyordum. İnsana vurmuş olduğum aklımın ucundan bile geçmedi. Ben kontrol ettiğim sırada aracın üst kısmı bayağı bir zarar gördüğü için çarptığım yeri kontrol etmek amacıyla geri döndüm. Yolda hiçbir şey göremedim. Hızım en fazla 70 kilometre falandı. Olay yerinden de çok fazla uzaklaşmamıştım. Ben yolda tam ortadan gidiyordum" ifadelerini kullandı.

‘DAHA FAZLA YALANLARINI DİNLEMEK İSTEMİYORUM’

Kazadan ölen Muhammed Koçak’ın babası Soner Koçak, "Ben, sanık bize bir şey söylemek istiyorsa dışarı çıkmak istiyorum, daha fazla yalanlarını dinlemek istemiyorum. Ben bu olayın neresinden başlayayım bilmiyorum. Şeride bakmıyor, yola bakmıyor. Ayrıca benim aslan gibi oğluma hayvan ismiyle hitap ettiği için bir kez daha şikayetçiyim. Ben bu vatanın evladıyım, burası Türkiye. Ben, kanımın son damlasına kadar hakkımı arayacağım. Oğlumun kanını yerde bırakmayacağım. Beni bu adam yakalandıktan sonra Adalet Bakanımız bile aradı. Bu adamın yakalandığına dair bana haber verdi" dedi.

‘BEN BAĞIRINCA GAZA BASIP UZAKLAŞTI’

Duruşmada tanık olarak dinlenen Ö.A. ise, "Olay gecesi kuzenim Muhammed Gürcan Koçak ile beraberdim. UTV aracımız arızalandı, kenara çektik iyice. Çekici bekliyorduk. Kar yağışı hiç yoktu olay anında. Biz UTV’den dışarı çıktık, araca bakıyorduk, arıza neresinde diye. Gürcan UTV’nin ön kısmındaydı, emniyet şeridinin bariyer kısmındaydı. Yola yakın değildi. Birden araç geldi, hızı en az 120-125’ti. Çarpar çarpmaz Gürcan bariyerlere doğru fırladı. Çarpan araç sendeledi. Sonra ben çarpan araca ‘Ne yaptın sen?’ diye bağırınca gaza basıp hiç durmadan uzaklaştı" şeklinde konuştu.

İstanbul - Ünlü seramik sanatçısı Nedret Çini Tanfer, son yolculuğuna uğurlandı İstanbul - Ünlü seramik sanatçısı Nedret Çini Tanfer, son yolculuğuna uğurlandı

DURUŞMA ERTELENDİ

Avukatların savunmalarının ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (DHA)

Kaynak: DHA