İnsanoğlunun dünyadaki imtihanında en önemli görevi, acizliğini ve zayıflığını anlamasıdır. Acizliğini ve zayıflığını anladığımız oranda, sonsuz güce dayanır ve yükseliriz.

Bediüzzaman Hazretleri bu noktayı veciz bir şekilde şöyle ifade etmektedir:

"İnsan şu kainat içinde pek nazik ve nazenin bir çocuğa benzer. Za'fında büyük bir kuvvet ve aczinde büyük bir kudret vardır. Çünkü, o za'fın kuvvetiyle ve aczin kudretiyledir ki, şu mevcudat ona musahhar olmuş."

Bu sözleri biraz açarsak şöyle diyebiliriz ki, insan zayıflığını ve acizliğini anladığı sürece, işleri kolaylaşır ve sığınma, dua etme ve yardım isteme ihtiyacı hisseder. Dolayısıyla Rabbi Rahimine iltica eder.

Bizler gerçekten zayıf ve aciz miyiz?

Bunu anlamak için çok derin düşünmeye gerek yok sanırım. Yazının başlığına dönelim ve ne kadar aciz olduğumuzu hemen anlayalım.

Bilebildiğimiz kadarıyla kalbimiz, vücudumuzun önemli bir organıdır. İçerisinde neler neler oluyor, kan pompalamadan kanımızı temizlemeye kadar bir sürü işlem yapıyor. Ve bu işlemleri durup dinlenmeksizin icra ediyor.

Bizler uyurken bile, hem de bizi rahatsız etmeden hayati foksyonlar icra ediyor.

Kalbimizin yaptığı işleri, değil biz bu yazıda anlatmamız, kalp doktorları bile hepsini bilememektedirler.

Velhasıl sıradan vatandaşlar olarak bizlerin birçoğu, kalbimizin kaç tane kapağı olduğunu bile bilemiyoruz. (Laf aramızda şahsen kalbimizin dört tane kapağı olduğunu yeni öğrendim)

Ve bu organımız, bizler varlık alemine çıktıktan itibaren, birçok detaylı işlemleri yapagelmektedir.

Evet Aziz Dostlar!

Şimdi birazcık acizliğimizi va zayıflığımızı anlayabiliyor muyuz!

Biz kalp dedik te, siz beynimizi düşünün, ciğerlerimizi düşünün, midemizi düşünün ve diğer vücut fonksiyonlarımızı gözönüne alalım!

En sonunda anlayacağız ki, biz insanlar, çok aciz ve çok zayıf varlıklarız.

Nitekim Peygamber Efendimiz(ASM) şöyle buyurmuyor mu:

"Kendini bilen, Rabbini bilir." diye...

Bizim haberimiz bile olmadan bu kadar harika işler oluyorsa, bunları işleten, yöneten bir güç olmadan olur mu?

İşte bizler bu güce dayanıp güvenirsek, bir anda sonsuz güçsüzlükten sonsuz güce ulaşırız inşallah...

Cenab-ı Hak bu güce ulaşmayı hepimize nasip etsin!