Ç.Rizespor ilk iki yolunda Boluspor deplasman maçından çok ama çok kritik üç puan ile dönmesini bildi.
Ç.Rizespor ilk iki yolunda Boluspor deplasman maçından çok ama çok kritik üç puan ile dönmesini bildi.
Yeşil – mavili takım hafta içi şampiyonluk yolunda direk rakibi olan Sakaryaspor’u Bolaise’nin son dakika penaltı golü ile geçmesini bilirken, bu kez aynı oyuncu Bolu’da daha neredeyse soyunma odasında kasık bölgesi ile topu ağlara göndererek takımını 1 – 0 öne geçiren isim oldu. Kritik maça iyi başlayan, golü de erken bulan temsilcimiz ne var ki gol sonrası anormal bir şekilde geri yaslandı. Ev sahibi Bolu takımı duran toplar başta olmak üzere yüklendikçe yüklendi ama bu topların çoğu mübarek Kadir gecesi hürmetine kaleci Tarık’ın okumasıyla hep üsten veya yandan dışarı çıktı, kısaca verilmiş sadakamız vardı ona sığındık.
İlk devrenin son dakika içinde orta sahada kapılan topla Alper müthiş çıkardı, Amilton fileleri havalandırdı ve soyunma odasına ikiyi bularak gittiğimizde oh be dedik ama keşke demez olaydık. Plakada Halil İbrahim bu kez kırmızı kart görerek duşa erken girmesi ile ya sabır çekmeye başladık tekrar. Şu net bir gerçek ki Bülent hoca ile futbol beklemek çok zor. Sezon başından beri oyun istikrarı, oyun organizasyonu, hücum varyasyonu çok zayıf. Çalışılmış bir duran top yok. Ceza sahası içi karambol toplar ve özellikle bireysel performansla buraya geldik, helal olsun! Buna halk arasında futbol dilinde “Hatice’ye değil, Neticeye bak” derler. Bu maç da ona girdi. Oyun yok ama bir şekil netice yani skor var. Onun için helal olsun diyorum, tebrik ediyorum. Bunu beceremeyen takımlar da var. Geçen hafta Sakarya maç yazımın sonunda Boluspor deplasman maçından iyi oyundan çok, skor yani üç puan bekliyorum demiştim, öylede çıktı. Bu saatten sonra iyi oyuna puan vermiyorlar, kötü oyna üç puan al.
Dün akşamda maçın genelinde ev sahibi Bolu takımı bizim ceza sahası içi ve kenarlarını pozisyon bataklığına çevirdi ama beceremediler, biz şanslıydık. Bazı maçlarda şansta yanında olacak, o şans meleği dün akşam bizim yanımızda idi. Bülent hocanın elinde Bolu mutfağında olduğu gibi zengin bir menü var ama sanırım aşçı sezon başından beri zayıf kalıyor, pişirdiği yemek tam yandı derken bir şekil mutfakta sunduğu disiplin sayesinde masaya servis ediliyor. Bizim aşçı başı Bülent hoca dün Bolu’da bize sunduğu yemek meşhur Bolu’nun Kedi batmaz yemeği ile eş değerdi, aşçının elinde kaliteli hamur var ama tat yok, tuz yok! Benim ağız tadıma göre aynı yıllar önce Bolu’da yediğim pek beğenmediğim kedi batmaz yemeğinde olduğu gibi.
Bolu deplasman maçından alınan üç altın puan ile Bolu dağı Tünelinden ışığı gördük diyebilirim. Tabi oynanmayan beş maç var. 100 . yılını kutlayacağımız 23 Nisan Pazar günü hazırmıyız Rizeeeee! Artık mazeret yok, sıra taraftarda. Yakışmıyor 2- 3 bin seyirci ile şampiyonluğa koşmak. Evet, haklısınız yıllar boyu futbol görmedik ama ne yapalım. Bu şehir bizim, bu takım bizim aşkımız, satsak satamayız, atsak atamayız misali. Dolduralım stadı 8 – 10 bin yapalım, görsün, düşman dost. Gençlerbirliği maçı da dolu stat altında oynayalım, taraftar baskısı alsın bu maçı haydi Rize.. Kapıyı araladık, sıra sende Rizeli takımına sahip çık, fulle stadı bayram günü, çiftte bayram yapalım.