Faziletli insanlar ölümden korkmuşlar, fakat ölüm korkunç olduğundan değil; dünyada daha çok kalıp daha çok ibadet, daha çok hayır ve hasenat yapmak için ölmek istememişler. Böyle bir ölüm korkusu herkeste olmalı.

Korona sebebiyle ölüm hadisesi, önceden olmadığı kadar gündemimize girdi, güzel de oldu... Çünkü her şeyi unutabiliriz, fakat ölümü hiç mi hiç unutmamalıyız. Hemen önümüzde, yolumuzun üstünde...

Sanki Koronadan önce ölüm yoktu veya Koronadan sonra ölüm yok olacak gibi bir zanna kapılabiliyoruz! Halbuki biz istesek te istemesek te geçeceğimiz en önemli köprüdür ölüm!

Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi:"Gözümüzü kapamakla bizi burda durdurmazlar, sevkiyat var."

Devekuşu gibi davranıp başımızı kuma sokmamalıyız.

Koronadan ölenler, diğer sebeplerle ölenlerin belki onda biri, belki de yirmi de biridir. Onda birden korkuyoruz, onda dokuzdan korkmuyoruz! İşte gafletin en tehlikelisi!

O halde, neden Korona bizi daha çok korkutuyor? Neden evlerimize hapsolmuşuz?

Çünkü Koronanın farklı bir özelliği var! Yani son derece bulaşıcı ve sinsi bir hastalık türü!

Biraz daha açarsak, ölümden korktuğumuz için Koronadan korkmayalım; canımızı korumak bizim kulluk görevlerimizin en önemlilerinden biri olduğu ve bu konuda hassasiyet göstermemekten korkalım.

Devletimizin sonsuz gücü yok ki, gücü sınırlıdır! Hastanelerimizin sayıları ve kapasiteleri bellidir!

Biz gerekli tedbirleri almaz isek, hem vatandaşlarımızın hakkına girmiş, hem de en önemlisi, bize bu canı karşılıksız veren Yaradanımıza karşı hesap vermekte zorlanır hale geliriz.

Ölümün vakti saati bellidir, ne ileri gider, ne de geri kalır.

Bizleri asıl korkutan şey, ölüme hazır olmamaktır! Hazır olsak ölümü merdane karşılarız!

Demek ki, Koronanın hayır yönlerinden bir tanesi de, ölümü gündemimize sokmuş olmasıdır! Halbuki, Koronadan önce de sonra da ölüm, bütün tazeliği ile önümüzde durmaktaydı!

Her yönü ile rehberimiz olan Peygamber Efendimiz(ASM):"İnsanların en akıllısı, ölümü en çok hatırlayıp, onun için en fazla hazırlıklı olandır." Buyurmaktadır.

Ayrıca ölümün kesin gerçeğini bizlere hatırlattığı için, Koronaya teşekkür borcumuz vardır!

Nitekim Epiktotes'in dediği gibi:"Ölüm daima gözünün önünde olsun, o zaman asla adi endişelere düşmezsin ve hiç bir şeyi fazla hırsla arzu etmezsin."

Özetlersek, Koronadan ve ölümden korkmayacağız, görevimiz olan tedbirleri almamaktan ve ölüme hazır olmamaktan korkacağız!

Cenab-ı Hak bizleri kaldıramayacağımız imtihanlara tabi tutmasın!

Zaten Allah kaldıramayacağımız yükü bize yüklemez, şayet biz o yükü kaldıramıyorsak, dikkatimizi malayani şeylere sarfetmeyip, dünyaya geliş gayemize yoğunlaştırmalıyız!

Bu şekilde yaparsak sorun olmaz inşallah.

Saygılarımla...