Kudüs, üç büyük dünya dininin (İslam, Hristiyanlık ve Musevilik) kutsal kabul ettiği bir şehir olduğu için, oldukça kıymetlidir.
Kudüs için tarihin her döneminde mücadele edilmiş, bölgede karışık bir hava hakim olmuştur.
Öyle ki, ziyaret eden turistlerin psikolojileri dahi etkileniyor.
Kudüs sendromu olarak adlandırılan bu durum genellikle dini bir deneyim yaşayan turistlerde görülür.
Yılda ortalama 150 turist 'kudüs kaynaklı ruhsal sorunlar' yaşamakta ve kendilerini; bazı toplumların inançlarında, kutsal kabul edilen kişiler sanmaktadırlar.
Kimisi Mesih olduğuna kimi İsa peygamber olduğuna inanır, kimi de elindeki asayla Kızıldeniz’i ikiye ayırabileceğine...
Kudüs sendromu nedir
Vikipeyi'de göre Kudüs sendromu, Kudüs şehrini ziyaret eden turistlerde veya hacılarda şehrin mistik atmosferinden etkilenme sonucu tetiklenen dinsel temalı saplantılı düşünceler, çeşitli çarpık fikirler, sanrılar gibi psikozların yarattığı sendromdur.
Kudüs'e gelen bazı kişiler şehirdeyken derin bir hüzün, depresyon ve endişe yaşayabilirler. Bu durum, kutsal yerlerin yoğun duygusal etkisi nedeniyle ortaya çıkabilir.
Kimileri Kudüs'teki dini ve tarihi öneme sahip yerlere karşı şiddetli bir ilgi ve takıntı geliştirebilirler.
Bu, dini inançlarını veya dünya görüşlerini yoğun bir şekilde etkileyebilir.
Belirtiler ve tedavi
Belirtileri arasında dinsel sanrılar, sürekli yıkanma isteği, sadece beyaz giyinmek, kaygı, tek başına gezme isteği, aşırı arzu yer alır.
Sendromun ortadan kalkması için kişilerin Kudüs’ten ayrılmaları yeterlidir.
Zira ziyaretlerini tamamlayan turistler eski yaşamlarına döndükten 5 ila 7 gün sonra normale döndükleri bilinmektedir.