Uzak ufuklarda seçimler yaklaştıkça, 2023'lere doğru giderken, siyasi altüst oluşlar hızlandı. Sloganlar, demeçler, belgeler, suçlamalar kırla gidiyor!
Erdoğan'ın Karadeniz gezisine bir çocuk damgayı vurdu, baş yarılmadı ama taş yarıldı baştan başa!..
Kurgu olduğuna inanmıyorum. Erdoğan'a ulaşamayan ve ağlayan bir çocuk bir şekilde sahneye ulaştı, bir şekilde eline mikrofon verildi, oda CHP genel başkanına " hain" dedi!
Taş burada ortadan yarıldı!
Ve baş yaracak zannedersem! Ama bir kişinin değil. Birçok kişinin başını yaracak o taş!
Yanlışı alkışlamak neyin işareti? Akılsızlık değil mi?
Beri tarafta hatırlayalım, bu vahim olayın öncesinde Kılıçdaroğlu elinde bir belgede ıslak imzayı kast ederek "üç misli fazlaya iptal edilen ihaleyi 5'li çeteden birine verdiler" dedi, "çaldılar" manasına gelen sözlerle salladı bir A4 kağıdını!
Elinde hakiki belge olmadan, Erdoğan'ın imzaladığından emin olmadan eğer böylesine çok ağır ithamda bulunursan, yarılan taştan nasibini alırsın! Uludere'ye Roboski dersen, Kürt vatandaşlarımızı Amerika'da soykırıma uğrayan yerlilere benzetirsen, o çocuğun elinde yarılan taş sadece Erdoğan'a değil, Kılıçdaroğlu'na da çarpar. Çünkü, Cumhuriyeti Kürt kardeşlerimizle beraber kurduk. Çanakkale'de beraber şehit olduk!
Yalanı alkışlamak kötü bir şeye işaret eder! Yazmayalım ne olduğunu!
Bebek katilinin kardeşini kim çıkardı TRT'ye?
O taş baş yardı, Ankara, İstanbul ve bir çok önemli belediye uçtu ellerinden!
Siyasette seviyenin giderek kaybolduğu berbat bir dönem yaşıyoruz!
Troller dışında herkes rahatsız! Halk Rahatsız!
Demirel-Ecevit, Erbakan-Türkeş örneğini verenler o zamanla bu zamanı karşılaştırmaya çalışırken karıştırıyorlar. Ortaya çorba gibi bir şey!
Milenyumun ikinci çeyreğine girdiğimiz bu günlerde, 5G teknolojisini sayıkladığımız bu günlerde, artan fiyatlara yetişemeyen dar gelirlilerin umudu kaybolurken, Amerikan Büyükelçisi İmamoğlu'na Askıda Fatura uygulamasını sordu?
İlginç değil mi?
İngiliz elçi, ardından Amerika!
Anglosakson eksenine savrulan umutlarımız, o çocuğun attığı taştan daha beter parçalıyor yüreğimizi!
Hem de bire ikiye değil, on bine, yüz bine!
Erdoğan'a çocuğu konuşturmak için yetiştirenlerle Kılıçdaroğlu'na akıl verenler, inanamıyorum, ama benzeşiyor!
Daha çok hata yapma yarışında millet seyirci!
Ben hayra yoramadım bu gidişi!
Selam ve dua ile...