Rize İçin Davaya İnanmak!

Abone Ol

"Tam 8 kez hapse giren Üstad Necip Fazıl Kısakürek, 79 yaşında darı bekaya, yine ardında bir mahkumiyet kararı bırakarak göçmüştür."


Bu sözler Cumhurbaşkanımıza aittir...


O dönemin hakim gurubunun 8 kez mahkum ettiği Büyük Türkiye davasının kurucusuna sahip çıkmıştır...


"bir keresinde hakim efendi 'artık bıktık senden sürekli buraya geliyorsun, gidiyorsun.' Üstadın cevabı çok ilginçtir, 'Siz burada hancı, ben bu davada yolcu oldukça ben bu hana daha çok uğrarım' diyordu." Dedi Sayın Erdoğan...


Yolcu ve hancı...


Dava uğruna yola çıkmak, her hal ve şartta inandığına sahip çıkmak, hiçbir engel tanımamak koskocaman yürekli insanların işidir!


BÜYÜK TÜRKİYE İDEALİNİ gençlerimize sarsılmaz bir inançla aşılayan Üstad Neşp Fazıl, son nefesine kadar bu mücadeleye yılmadan devam etmiştir.


Bizim mücadelemiz, onun sarsılmaz güçlü iradesinin yanında deryada bir damla bile olamaz.


Ama küçük bir örneği de olsa, Rize'de bir çok internet sitesi ve yazar arkadaşlarımla birlikte verdiğimiz mücadele bir vilayet bazında olması bakımından dikkat çekicidir.


Mesela, Ovit Meselemiz bir büyük mücadele sonunda kazanılmıştır. Hava limanı meselemiz yine öyle komplike bir hareketle başarılmıştır.


Bu iki olayda dayağı yiyen, mahkeme kapılarında sürünen sadece ben oldum!


Trafik meselemizden, şehrimizin, ülkemizin meselelerine sahip çıkmaktan, dile getirmekten dört kez mahkemeye verildim.


Şimdi yeni mahkeme kapsı Hastanemiz için açıldı bana!


İki mahkeme, toplamda 7 kez hakim karşısına çıkmak...


Kimse ilgileniyor mu?


Umurunda değil kimsenin...


Yüce Yaradan'ın yardımına, adil bir yargılamayı, tarafsız bağımsız bir yargılamayı temsil eden mahkemelerimize güveniyorum.

Elbette gereğini yapacaklar. Hiç şüphem yok...


"Bir işten maksat neyse hüküm ona göredir"


Maksadım Rizeme, ülkeme, ihtiyaçların karşılanması noktasında deryada bir damla katkı sağlamaktır.


Bu mücadelede karşıma gereksiz, sahsı çıkarı zedelendiği için, beklediği makamı alamadığı için çıkan meczuplar, bu zamana kadar başaramadılar.


Maksadım belli olduğu için yüce yaradan yardım ediyor.


Aldığı makam ve mevkiden sonra kutlu mücadelemize kayıtsız kalanlar benden kurtulacaklarını zannediyorlarsa, aldanıyorlar.

Ben siyasi değilim, olmayacağım.

Halkımızla birlikte verdiğimiz mücadeleden bir milim geri gelmem, Rizemin güzel insanlarını asla yalnız bırakmam, peşime düşen kutav köpeklerine sahayı bırakmam, ucunda ne olursa olsun davamızın takipçisi olurum...

Şimdi soralım...


Büyük davamızı, kangren olmaya yüz tutmuş hastane işini zat-ı muhteremlerine soralım.


Şehir hastanesi (Tıp Fakültesi Hastanesi)projesi ne oldu?


Bakan Açıklama yaptı, Vekilimiz açıklama yaptı, denizde 300.000 metre kare alan kazanılarak yapılacak hastane ne oldu?


Eğer "ekonomik şartlarımız, yeni yatırımları durdurma kararı" diyorsanız, kabul etmiyorum.


Hastalar koridorlarda, perişanlık yaşanıyor, ihtiyaca cevap vermiyor mevcut durum.


En kısa zamanda doyuran, ikna eden bir açıklama bekliyorum...


Sizin zamanınız kısa ama benim önümde üç ay var.


Üç yüz yazı ile, halkımızla birlikte peşinize düşülmesini istemiyorsanız açıklama yapın.


Rize Belediye başkanlığına garanti koşanlar şunu bilsinler ki, HASTANE MESELESİNİ birinci önceliğine almayanlar, KARADENİZE HIZLI TREN'i dillendirmeyenler, SAHİL YOLUNUN YERİNE, RİZE'YE ENGEL OLMAYAN BİR YENİ YOLU akıllarından geçirmeyenler yeni ve güçlü bir hesap yapsınlar.


Halkımızın en büyük beklentileri bunlardır, benim Rize için hayatı gördüğüm işlerin başında bunlar vardır.


Mahkeme mi? Hiç çekinmem düşerim yemin olsun!


Sevgi ve saygılarımla...