Her işin olduğu gibi siyasetinden bir zaviye meselesi vardır. Eğer köşe taşlarını doğru yerleştirmezseniz görüşleriniz havada kalır.
Son zamanlarda artan bir şekilde siyasette seviyesinin düşüşe geçmesinin müsebbibi Kemal KILIÇDAROĞLU akla ziyan ifadelerle gergin siyasi zemine derin çatlaklar açmaya devam ediyor.
Kanun mu, talimat mı?
Mesele bu iki cümlede saklı!
Eğer bu ülkede bürokratlar kanunlara uymaz talimatlara uyarsa vay halimize.
KILIÇDAROĞLU bu kadar basit bir ifade tarzı yerine, Siyasi Cinayetler olacak, 125 milyar ne oldu, görev yapan milyonlarca devlet memurunu töhmet altına bırakacak ucu açık kof tehditler yaparsa kanunla talimatlar arasına sıkışmış devletin çarklarına daha büyük ve affedilmez bir çomak sokmuş olur.
Aynen öyle, Talimat mı, kanun mu?
Kanun beyler kanun ama bu şekilde kanundan yana tavır koyamazsınız.
Türkiye'nin ikinci bir Recep Tayyip ERDOĞANA ihtiyacı yok. Kasımpaşalı tavrı kendisine zaman zaman çok yakışıyor. KILIÇDAROĞLU yaklaşmakta olan seçimde tavrını belirlerken aynen ERDOĞAN'IN bazı açıklamalarında şaşırdığımız gibi açıklamalar yapıyor ama bunu hep yapıyor. Daha önce öğretmenlerle ilgili akla ziyan bir söz etmişti.
21 B'ye göre kamu ihalelerinin yapılmasında gayri kanunilik yoktur. Ama her ihale de çok ivedilikle yapılmak, aynı kişilere verilmek zorunda değil.
KILIÇDAROĞLU meseleyi öyle bir noktaya taşıyor ki çözmek, üzerinde düşünmek mümkün değil.
Mahkemeye taşınacak düzeyde gaf yapmak siyasete hiçbir şey kazandırmaz.
Pazartesi geldi kapıya dayandı.
Bakalım KILIÇDAROĞLU nasıl çark edecek.
Altını doldurmadığınız söylem pahalıya patlar. Somut bilgi içermeyen bu türden açıklamaların mahkemeye taşınması da bize bir şey kazandırmaz.
Halk zamanı geldiğinde biletini keseceği siyasetçiyi çok iyi belirlediğini yakın tarihimiz bize göstermiştir.
Zaviyeyi doğru tespit etmek, seviyeyi çok iyi ayarlamak lazım! Hem siyasette hem hayatımızın tümünde!
Selam ve Dua ile.