İlk kez bir lider çıkmış, alnı açık başı dik şekilde eğilmeden, bükülmeden Türkiye üzerinde emelleri olanlarla kıran kırana mücadele ederek, ülkesinin makus talihini yenmeye çalışıyor.
Ülkem adına üzülüyorum...
Bu ülke, bu millet ne zaman başını kaldırmışsa, önü kesilmeye çalışılmış...
İlk kez bir lider çıkmış, alnı açık başı dik şekilde eğilmeden, bükülmeden Türkiye üzerinde emelleri olanlarla kıran kırana mücadele ederek, ülkesinin makus talihini yenmeye çalışıyor...
Bugün Trump, Putin ile birlikte dünyanın konuştuğu üç liderden biri olarak adını tarihe yazdırıyor..
Gördük işte dünkü Çankaya'daki üçlü zirveyi ..
(Erdoğan,Putin,Ruhani)
Ve gördük Tayyip Erdoğan Türkiye'nin Suriye konusunda bütün tezlerini kabul ettirerek ABD'yi köşeye sıkıştırdı..
İşte dünyanın gözünün üzerinde olan böyle bir lidere sahip iken o liderin önünü kendi ülkesinde gayri milli anlayışları ile kesmeye çalışanlar her türlü tezgahı çeviriyor.
Peki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın büyük mücadelesi ne için, kimin için?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti için değil mi?
Yoksa otururdu rahatça koltuğuna, ABD'nin, AB'nin emir kulu olu, bu kadar sıkıntıyı çekmezdi!
Gezi Olayları...
MİT TIR'ları kumpası...
17-25 Aralık...
15 Temmuz darbe girişimi...
2019 küresel ekonomik saldırı...
Bütün bu hain girişimler, kime karşı yapıldı?
AK Parti'ye mi?
Hayır!
Lider Tayyip Erdoğan'a karşı!
Hatırlayın bu hain girişimlerin her birinde Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan hangi cepheden yana taraf oldu?
O gün işbirlikçi oldukları aslında tescillenmişti...
Bugüne baktığınız zaman cevabı ortada değil mi?
Onun için küresel akıl, bu işbirlikçileri ile Tayyip Erdoğan'ı 2023 yolunda devirip ülke yönetimini kuklaları haline getirmek istiyor...
Görüyoruz ki bu kez Tayyip Erdoğan'ı içeriden vurma planını devreye soktular...
Yani kardeşi kardeşe vurdurma planı!
Ne yazık ki 18 yıldır bütün siyasi varlıklarını Erdoğan'a borçlu olanlar da, onu sırtından hançerlemek için çok sabırsızmış!
Ama ne yaptılarsa başaramadılar...
Çünkü onların bir hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı var...
Allah aşkına bir düşünün yerel seçimler öncesi 7 liraya çıkardıkları patates, soğan bugün 1.5, 2 TL!
Tayyip Erdoğan bütün oyunları bozmak için 18 yıldır büyük bir mücadele veriyor...
12 Eylül'ün yaşanmış acı hatıralarını okumuşsunuzdur...
Gözleriniz yaşarmış, boğazınız düğümlenmiştir...
Türkiye'yi o gün dizleri üzerine çöktüren, gencecik vatan evlatlarını astıranlar kimlerse, bugün Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek isteyenler de işte onlar!
15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsaydı, bu ülkede 12 Eylül'den farklı manzaralar yaşanmazdı?
***
Bilir misiniz?
17 yaşındayken hapse giren Cengiz Baktemur'u 2 gün Malatya Cezaevi'nde sakladıktan sonra Elazığ Askeri Cezaevi'ne sevk edip asmak için reşit olmasını beklemelerini...
Sonra Berat Kandili'ne denk gelen infazı, 1 Mayıs günü gerçekleştirmelerini...
Peki bilir misiniz Cengiz'e son isteği sorulduğunda "Ben sabah namazını annemle beraber kılmak istiyorum"dediğini...
Ve annesinin cezaevine alınmasını...
Namazı oğlu ile kılıp, helalleşmelerini...
Bilir misiniz, Cengiz'in
"Anne bana Kelime-i Şehadet getirt, heyecandan şaşırabilirim" demesini...
Bilir misiniz o ananın "Oğlum git inlet, titret burayı"dedikten sonra kendinden geçip, bayılmasını...
Bilir misiniz?
Bir annenin 20 yaşındaki oğlunu eliyle ipe göndermesini, Cengiz'in tekbir getirerek darağacına gitmesini...
***
İşte bunları hatırlamak gerek..
15 Temmuz gecesi şehit olanlar kimlerse, 12 Eylül'de asılan evlatlar da işte onlardı. 12 Eylül'de Türkiye'yi teslim alanlar kimse, bugün de Türkiye'yi teslim almak isteyenler onlar...
15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsaydı, o gün Tayyip Erdoğan'ların başına gelecekleri düşündünüz mü hiç?
12 Eylül'de asılan Cengiz'in idama giderken yaşadıklarından farksız olmazdı!..
15 Temmuz sürecinde Tayyip Erdoğan'a yönelik "Sonu darağacı"diye tehdit edenler kimlerdi?
Ama 15 Temmuz gecesi millet bu kez oyunu bozdu.Liderine sahip çıkarak sokaklara indi, tankların önüne yattı, göğsünü kurşunlara siper etti...
Ne yazık ki oyun bitmedi hala!
AK Parti'yi değil, Tayyip Erdoğan'ı devirmek için her türlü oyunu oynuyorlar...
Türkiye üzerinde oynanan oyunun beka sorunu olduğunu görmemek mümkün mü?
ABD'si, AB'si, İngiliz'i, İsrail'i...
CHP'si, HDP' si, SP'si, İYİ Partisi...
FETÖ'sü, PKK'sı...
Neden topu birdenTayyip Erdoğan'a saldırıyor...
Neden ülkesine rahat bir şekilde hizmet etmesinin önünü kesmeye çalışıyorlar!
Dertleri ne?
Ne istiyorlar?
Akdeniz'den gemilerinizi çekin!
Sınır ötesinde ne işiniz var?
S-400'leri nasıl biz onay vermeden alırsınız?
IMF'ye borcunuzu nasıl sıfırlarsınız?
Terörle mücadelede nasıl böyle başarılı olursunuz?
Ekonomik saldırılar karşısında nasıl böyle direnç gösterirsiniz?
ABD ve Batı'ya nasıl meydan okursunuz?
Dünyanın en büyük havalimanını yaparak önümüzü nasıl kesersiniz?
Yerli savunma sanayi üretimini nereden çıkardınız?
Diyorlar!
Bütün dertleri Tayyip Erdoğan'ı kullanamamaları ve kontrol edememeleri...
Onun için saldırıyorlar!
Bütün hedefleri geminin kaptanını devirdikleri an, Türkiye'nin rotasını ülkedeki hazır olan işbirlikçileri ile değiştirip, ruhunu ABD'ye, Batı'ya, FETÖ'ye, HDP/PKK'ya teslim etmek!
Erdoğan öncesi ABD, ülkemin bir Cumhurbaşkanına "S-400 almayacaksınız" diyecek de o alacaktı!
Mümkün müydü?
O nedenle Tayyip Erdoğan'ı devirmeden Türkiye üzerinde emellerine ulaşamayacaklarını bildiklerinden, tezgah üstüne tezgah kuruyorlar...
Oyun büyük...
Babacan, Gül, Davutoğlu, Karamollaoğlu, Akşener, İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu bu büyük oyunun birer figüranı ne yazık ki!
Tayyip Erdoğan bu ülkeye hangi kötülüğü yaptı ki, ideolojik olarak birbirine hiç benzemeyenler, onu devirmek için işbirliği yapıyor.
Babacan, Davutoğlu ve Gül'ün, bugün CHP'nin, HDP'nin, FETÖ'nün değirmenine su taşıyan birer piyon durumuna düşmelerinin anlamı nedir?
Ama sürpriz değil!
Bunu Gül'ün Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi CHP, HDP, İYİ Parti'nin ortak adayı olarak Erdoğan'ın karşısına çıkmak isteği ile yaşamadık mı?
Bakın sevgili dostlar...
Hiç kuşkusuz "İnsanlar fani, devletimiz bakidir."
İşte bu fani dünyada, bütün mayın döşeli yolları temizleyerek, ülkesini sağ salim şekilde köprüden önceki son çıkışa getiren Tayyip Erdoğan gibi lidere sahip olmak, büyük bir şanstır...
Bu ülkenin Tayyip Erdoğan'a ihtiyacı var...
Türkiye'nin elde ettiği başta siyasi itibar ve istikrar olmak üzere ürettiği projeler, çözümler saymakla bitmiyor...
Peki Tayyip Erdoğan'a karşı olanların elle tutulur bir gerekçeleri var mı?
Yok...
Uzun yıllar sövdükleri,"Kahrolsun ABD"diye yollara düştükleri ABD'nin uydusu olanlar, bugün kişisel ikballeri için çırpınan birer çapsız yürekten başka bir şey değil ki...
O nedenle;
Türkiye 18 yılda elde ettiği bütün kazanımları bir çırpıda çöpe atmamalı, geleceğini heba etmemelidir...
Çünkü Türkiye Tayyip Erdoğan ile çok yol katetti..
Daha dün milli tankını, tüfeğini, helikopterini, denizaltısını, İHA ve SİHA'sını üreten Türkiye hayaldi, Erdoğan ile gerçek oldu?
Yerli savunma sanayi (silah) yüzde 15'lerden yüzde 65'lere çıktı...
Muhteşem!..
Peki neredeydi Erdoğan öncesi bu ülkeyi yönetenler!
Bakın kendisine "Sana bir kere değil bin kere helal olsun" dedirten Selçuk Bayraktar, bakın dün ne dedi;
"Gündüzlerin aşırı sıcak olduğu Kuveyt'te katıldığımız demoda bizim yüzde 100 yerli SİHA'mız tam 27 saat havada kaldı.Bu kadar sıcak olmasa 30 saati bulurdu.Çin ve ABD SİHA'ları havalanamadı dahi. Çinliler ikinci kez denediler...Yine havalanamadı..."
Gurur duymamak mümkün mü?
Siz şimdi ABD , AB, İngiltere olsanız Türkiye'nin böyle bir lidere sahip olmasını hazmedebilir misiniz?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli boşunamı şu sözü söyledi.
"Sayın Cumhurbaşkanı'nın düşmesi, milletin, devletin düşmesi anlamına geldiği için yanındayım."
Bu sözün daha ötesi yok!
Bu yüzden herkes durduğu yeri bir kez daha gözden geçirmelidir...
Onu en güzel üstat Necip Fazıl'ın şu anlamlı sözü anlatır;
"Ya Allah'a baş eğer hiç kimseye eğmezsin, ya da herkese baş eğer hiç bir şeye değmezsin"
Tayyip Erdoğan'ın sadece siyaset değil hayat yolculuğuna bakın şartlar ne kadar olumsuz olmuş olsa dahi Allah'tan başka hiç kimseye baş eğmemiş!..
İşte içeride ,dışarıda var olan Tayyip Erdoğan düşmanlarının onunla meseleside bu!..
Ne demişti;
"Çok sert konuşuyorsun diyorlar.
Ne yapayım?
Ülkeme ihanet eden hainlere şiir mi yazayım"
Duanın gücünü biliriz değil mi?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kadar milletiyle doğal bir sevgi ve saygı bağı kuran bir lider var mı?
Bütün badireleri kazasız atlatmasının, yolunda yürümesinin arkasında yatan neden işte bu güçtür..
Bakın şu fotoğrafa...
Tayyip Erdoğan'ın sırrı işte bu fotoğrafta saklı..
O teyzenin aracının içindeki Cumhurbaşkanına oğlu gibi sevgi dolu bakışları, Erdoğan'ın annesi gibi yanağını okşarken mutluluğu hiç bir şeye değer mi?
İşte Tayyip Erdoğan'ı ayakta tutan bu güç!..