Batı ve ABD, ekonomi sopası ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı köşeye sıkıştırmak için her yolu deniyor. İşin ilginci içeriden direnmeye gerek yok diyenlerin varlığı!..
Aslında ne mi oluyor?
Batı ve ABD, ekonomi ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı köşeye sıkıştırmak için her yolu deniyor...
Ne deniliyor?
Ya istediklerimizi yapacaksın...
Ya da 2023 seçimlerine ekonomik kabus içerisinde girersin!
Açık ve net...
Peki ne istiyorlar...
*
İş insanı kılığındaki ajan Osman Kavalalar...
Akademisyen olarak ülkede ajanlık yapan Henri Jak Barkeyler...
Terörist Selahattin Demirtaşlar...
Serbest bırakılacak...
Doğu ve Güneydoğu'da HDP'li belediye başkanlarının yerine atanan kayyumlardan vazgeçilecek...
Güvenlik politikalarını bırakacaksınız, demokratikleşmeyi öne çıkaracaksınız...
Ve...
Milliyetçi devlet politikalarından vazgeçeceksin...
IMF ile bağını koparmayacaksın...
S-400'ler konusunda yeni bir değerlendirme yapacaksın...
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden (Tek adam diye lanse ediyorlar) yeniden parlamenter sisteme döneceksin!
*
Yani diyorlar ki "MİLLİ" ne varsa rafa kaldırılacak!..
Öyle bağımsız duruş falan yok yüzünü bize döneceksin!..
Batı ve ABD'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan istedikleri bunlar ve benzerleri...
Cumhurbaşkanı Erdoğan bunları yaparsa Türkiye'ye para kaynağı ve yatırım olanaklarını sağlarız diyerek, aba altından sopa gösteriyorlar...
İşte Türkiye'de Erdoğan'a karşı oluşturulan muhalefetin de istediği bunlar!
Dikkat edin!
Aynı sözleri söylüyorlar...
Peki Türkiye'de sadece bunu muhalefet mi istiyor?
Hayır...
En enteresanı da işte bu...
*
Nasıl yani diyorsunuzdur!..
Şöyle dostlar...
Bugün AK Parti içerisinde Tayyip Erdoğan'ın bu yönde makas değişimi yapmasını isteyenlerin olduğunu, bunların parti içinde hakim olmaya çalıştığını söylersek yanılmayız!
Olur mu diyenleri duyar gibiyim!
Olur!
Siz çıkıp kamuoyuna karşı konuşmadıklarına bakmayın...
Türkiye'nin sıkıştığını, bundan çıkış yolunun da Osman Kavala, Selahattin Demirtaş gibi isimlerin serbest bırakılarak, AB ve ABD ile yeni bir sayfa açılmasına bağlayanların olduğu bir gerçek!
Yani AK Partinin çıkış yolunu böyle bir makas değişiminde arayanların, Devlet Bahçeli'yi Erdoğan'ın yanında hazmedemeyenlerin , İçişleri Bakanlığının güvenlik politikalarından geri adım atmamasından rahatsız olanların varlığını görmemek mümkün mü?
Yani Türkiye'nin yeniden AB ve ABD'ye kayıtsız şartsız yüzünü dönmesinde kurtuluşu arayanlar var!..
Parti içindede bunları Erdoğan'ın yüzüne söylemeselerde kapalı kapılar ardında seslendirenlerin olduğunu unutmamak gerekir!..
*
Peki Türkiye bunları yaparsa ne kazanacak?
Hiçbir şey!
Yaşayıp görmedik mi?
Türkiye hep Batı'ya hem ABD'ye yüzünü döndü de ne oldu?
Verdikleri hangi sözü tuttular?
Gördük işte...
"ABD ile ilişkilerin düzelmesi için ABD'li Rahip Andrew Craig Brunson serbest bırakılsın" diye baskı yapanlar kimlerdi?
Kimdi bu Brunson?
İzmir'de kilisede görevli bu rahip, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tutuklanırken, terör örgütleri FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla yargılandı.
Türkiye resmen bu ülkeye ihanet eden, suç dosyası kabarık rahibi serbest bıraktı da ne oldu?
Serbest bıraktığımızla kaldık!
Dayatmalardan vazgeçer dediğimiz ABD yine dayatmadı mı?
Yaşıyoruz!..
"Benden habersiz bir şey yapamazsın" diyen bir ABD gerçeği karşısında direnen bir Recep Tayyip Erdoğan gerçeğini yaşamıyoruz mu?
Rahip Brunson'un tahliye olması için kimlerin içeriden baskı yaptığınıda anlatmaya gerek var mı?
Siz sanıyor musunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan rahatsız olmadı!..
*
Mesela...
Bugün serbest bırakılması için büyük uğraş verilen sözde iş insanı Osman Kavala'nın ve akademisyen Henri Jak Barkey'in iddianamesine hiç baktınız mı?
Yok...
Savcılık, Osman Kavala'yı "Henri Jak Barkey'in (...) yerel işbirlikçisi" ve "Türkiye'deki faaliyetlerinde iştirak halinde birlikte hareket ettiği bir kişi" olarak tanımlıyor...
Ne yazıyor iddianamede?
"Terör örgütleri ile derin irtibatlı olduğu" iddia edilen uluslararası ilişkiler uzmanı, eski ABD Dışişleri Bakanlığı çalışanı ve akademisyen Henri Jak Barkey'in Osman Kavala ile birlikte yaptıkları toplantıların, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin ulusal menfaatleri aleyhine yapılmış faaliyetler olduğu" ve "altyapısı yurt dışı destekli sivil toplum kuruluşlarınca oluşturulan algılarla yönlendirilmiş vatandaşların organize bir şekilde hükümete karşı kışkırtıldıkları..."
Devamla...
"Barkey'in Gezi kalkışması sürecindeki tespit edilebilen eylem ve faaliyetlerinin normalin ötesinde dikkat çekici olduğu gibi Gezi kalkışmasının yasal meşru hükümet tarafından alınan önlemlerle durdurulması sonrasında 15 Temmuz darbe girişimine kadar devam eden süreçte şüpheli Mehmet Osman Kavala ile aynı amaca yönelik olarak birbiriyle uyumlu olduğu görülmüştür."
Ve...
Barkey, 15-17 Temmuz 2016'da İstanbul Büyükada'da bir toplantı düzenlemek ve bu vesileyle "darbe girişiminde rol almakla", 15 Temmuz darbe girişimini sabaha kadar birlikte takip ederek yoğun şekilde uluslararası irtibatlar kurmakla suçlanıyor...
*
Kanıtlar ortada...
Aması yok...
Resmen casusluk!
ABD'de veya Batı'da hakkında böyle suç dosyası olan biri adı, unvanı ne olursa olsun bırakılır mı?
Şimdi bu adamları, ekonomi sopası gösterenleri mutlu etmek için bırakalım gitsinler öyle mi?
İşin ilginci bunu içeriden isteyenler dışarıya el veriyor!
Selahattin Demirtaş'ı da bonus olarak verelim?
Sözde bir iş insanı olan Osman Kavala' nın serbest kalmasını neden bu kadar istemektedirler...
*
Anlıyoruz dertlerini!..
ABD'de Trump taraftarlarının senatoyu basması sonucu 4 kişinin ölmesi üzerine "Bu darbe girişimidir" diye ortalığı ayağa kaldırıp kendi başkanlarını azledenler bunlar değil mi?
Peki insanların yaşamını kaybettiği Gezi Olaylarını , Yüzlerce insanın öldüğü binlerce insanın yaralandığı 15 Temmuz hain darbe girişimini neden hiç ama hiç önemsemedikler, sesleri dahi çıkmadı, "Darbe girişimi bu" diyerek tepki göstermeyenlerde işte bunlar!..
Çünkü kendi organizasyonlarıydı!..
Rahip Brunson'u bıraktık!..
Osman Kavala' yıda, Henri Jak Barkey'i bırakılım gitsin öyle mi?
Ah benim güzel ülkem!..
Dışarıdan senaryoyu yazarlar içeride oynatırlar...
Ama hesaplarında milletin Erdoğan'ın yanında böylesine duracağı yoktu.
Bunlar değil mi?
*
Şimdi soralım..
Burası muz cumhuriyeti mi?
Şu bir gerçek ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem içeriden hem dışarıdan ekonomi sopası ile büyük bir kıskaç altına alınmak isteniyor...
İşte bu yolda en ilginci AK Parti içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü güvenlik ve dış politika tavrını değiştirmesini isteyenlerin varlığı!..
Siz bakmayın seslerinin çıkmadığına!..
Çıkar çıkar merak etmeyin!..
Zaten kenardan öteden çıkıyor!..
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'da her şeyin farkında...
Ama teslim olmuyor...
Allah yardımcısı olsun...
Türkiye, bu sürecin sonunda ya Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tamamen karanlıkları delip geçip "Bağımsız güçlü Türkiye" ideali ile küresel bir güç olarak aydınlığa çıkacak ya da Tayyip Erdoğan'sız bir şekilde yeniden Batı'nın, ABD'nin askeri konumuna düşecek...
Kararı da Türk milleti verecek?
İşte 2023 sınavı bu!