''Ulu sözü dinlemeyen, uluya kalır'' derdi büyüklerimiz. Yani atasının tecrübesinden yararlanmadan her şeyi kendisi tecrübe etmeye kalkarak hayatı yaşamaya çalışanların başı dert çöplüğünden kolay kolay kalkmaz.
Biz büyük sözü dinleyecek olsak ne kadar büyüklerimizi tanıyoruz?
El cevap; Popüler kültürün bize öğrettiği yahut yarışma programlarının cevapları kadar. Ha unutmadan! Bir de, LYS, YGS, KPSS sınavlarına hazırlanmak için ezberlediklerimiz var. Ah şu unutmak için ezberlediklerimiz! Hafızai beşer nisyan ile malulmüş, yani insan aklının eksikliği unutkanlığıdır lakin kazın ayağı suyun üstünden yok gibi görünür ama suyun içinde hummalı bir çalışma vardır. Birçok arkadaşımdan duydum, bin bir güçlükle sınavı kazandıktan sonra ezberlediklerini unutmak için ayrı bir çaba harcadıklarını. Neden diye sorduğumda, hep aynı cevabı aldım ''Sınavı geçmek için ezberledim'' işte.
Şimdi burada sınavda öğretilmeyecek kişilerden bahsedeceğiz. Muhtemelen bir bilgi yarışmasında da çıkmaz karşımıza ama sizin, benim veya çocuğumuzun hayatını kurtarmıştır, bizi sakat doğmaktan, dünyaya bir uzuvsuz yani kolsuz bacaksız gelmekten korumuştur haberimiz bile yoktur. Bu adam kim ve bunu nasıl mı yaptı? Şimdi bu iki suale cevap edip bu haftaki mevzuumuzu nihayete erdireceğiz.
Ordinaryüs Profesör Doktor Süreyya Tahsin Aygün'den bahsetmek istedim bugün sizlere. Uzun yıllar yaşadı 1895-1981. Ne iş yapardı diye soracak olursanız; asker, veteriner hekim ve kök hücre araştırmacısıydı. Türkiye'de kök hücre kavramını ilk kez dile getiren ve bu alanda ilk uygulamaları yapan bilim insanı oldu.
Kim olduğuyla ilgili bu kadar bilgi kafi sanırım, merak edenler zaten araştırıp derinlemesine bilgi edinebilirler.
Şimdi ikinci sualimizin cevabına kulak verelim. Ne yaptı da bu doktor biz doğmadan bizim hayatımızı kurtardı?
Hamilelik sancılarını önleyen ilaç olarak piyasaya sunulan Thalidomid Türkiye'de onay aşamasındayken Ord.Prof.Dr. Süreyya Aygün tarafından mercek altına alındı ve sakıncaları tespit edildi. Sağlık Bakanlığı'nı uyaran Ord.Prof.Dr. Süreyya Aygün ilacın Türkiye'de kullanımını engelledi. Eğer bu ilacın satışı ülkemizde gerçekleşseydi milyonlarca çocuk fokomeli yani vücut uzuvlarında doğuştan meydana gelen hastalığa yakalanacaktı. Süreyya Aygün'ün çabaları yaşanması muhtemel bir felaketin önüne geçmiştir.
Şunu belirtmeden geçemeyeceğim Avrupa'da 2 yıldır satılan Thalidomid ilacı neticesinde on binlerce çocuk kolları ve bacakları olmadan dünyaya geldi. ABD'de bir kadın Dr.Franches Oldham Kelsey ilaç firmasının onlarca girişimine karşı bu ilacın ülkede satılmasına onay vermedi ve sadece 17 vaka yaşandı. Ülkemizde 1960'larda bizi bu vakadan derin araştırmaları neticesinde kurtaran kişi Ord.Prof.Dr. Süreyya Aygün oldu.
''Ulu sözü dinlemeyen, uluya kalır'' derdi büyüklerimiz. Lakin dinleyebilmek için öncelikle büyüklerimizi tanımalıyız. Bize ne dediklerini iyice idrak etmeliyiz. Bilakis sınavlarda soru cevap ezberlemekle hayat kalitemiz artmayacaktır. Her konuda fikri olan lakin bir konuda malumatı olmayan şahsiyetlerden olmak istemiyorsak, araştırmalı okumalı büyüklerimizi tanımalı ve onların tecrübelerine kulak vermeliyiz tıpkı doktorumuzun bize ''dünyayı değiştirebilirsin yeter ki işini doğru yap'' tecrübesini aktardığı gibi.
Değerli okuyucularıma sevgi ve saygılarımla...