İSTANBUL,(DHA) - DÜNYA genelinde yetişkinlerin yaklaşık yüzde 2.8'inde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) görülürken, beyin aktivitelerini ölçen elektroensefalografi (EEG) yöntemi DEHB gibi nörogelişimsel bozuklukların tanı ve tedavisinde etkili sonuçlar sunuyor. Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Günet Eroğlu konu hakkında açıklamalarda bulunarak, “Bilimsel temelli yerli mobil uygulama Auto Train Brain'in EEG tabanlı ‘nöro geribildirim’ (neurofeedback) yöntemi, bireylerin akademik ve sosyal becerilerini geliştirmeye yardımcı oluyor” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde görev yapan Auto Train Brain'in Kurucusu Dr. Öğr. Üyesi Günet Eroğlu, “Nörogelişimsel bozukluklar bireylerin yaşam kalitesini doğrudan etkileyen sorunlar arasında yer alıyor. Buna göre öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi durumların erken teşhisi ve kişiye özel müdahale planlarının geliştirilmesi bu aşamada büyük önem taşıyor. Beynin elektriksel aktivitelerini ölçen EEG ise bu süreçte önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Bu yöntem ile nörogelişimsel bozuklukların erken tanısı mümkün hale geliyor. Bireylerin ihtiyaçlarına uygun, kişiselleştirilmiş eğitim planlarının oluşturulmasını sağlıyor. Beyin dalgalarının düzenli ölçümü ve analizi, eğitim ve tedavi süreçlerinin etkinliğini artırıyor. Teknolojik gelişmelerin programa entegre edilmesi ise tedavi yöntemlerini daha da ileriye taşıyor. Özellikle yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmaları, EEG verilerinin analizini daha hassas algılayarak öğrenme güçlüğü ve DEHB gibi durumlarla mücadelede yeni yöntemlerin önünü açıyor” diye konuştu.
Eroğlu, “EEG tabanlı ‘neurofeedback’ eğitimi ile bireylerin öğrenme süreçlerini destekliyor ve potansiyellerini ortaya çıkarıyoruz. Bu yöntem, disleksi, DEHB, otizm ve konuşma bozukluğu gibi durumlarda etkili sonuçlar sunuyor” ifadelerini kullandı.
‘EEG İLE DAHA ETKİLİ EĞİTİM VE TEDAVİ MÜMKÜN’
Eroğlu açıklamalarına şöyle sonlandırdı:
“Evde uygulanabilen bu sistem, bireylerin öğrenme ve sosyal becerilerinde dikkat çekici iyileşmeler elde edilmesini sağlıyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan klinik bir çalışma, kullanıcıların okuduğunu anlama yeteneğinde yüzde 70, okuma hızında yüzde 45, dikkat seviyesinde yüzde 50 gelişme kaydediliyor. Bunun yanı sıra konuşma becerilerinde yüzde 18, sosyalleşme düzeyinde yüzde 36 ve bilişsel aktivitede de yüzde 41 oranında ilerleme yaşandığını ortaya koyuyor. Veriler gösteriyor ki öğrenme güçlüğü ve DEHB gibi nörogelişimsel bozuklukların daha etkin bir şekilde yönetilmesine olanak tanınıyor. Teknolojinin bu alandaki gücüyle, bireylerin akademik ve sosyal hayatlarında daha başarılı olmalarını artık mümkün kılıyor. EEG tabanlı çözümlerle eğitim ve tedavide daha etkili sonuçlara ulaştırarak bireylerin yaşam kalitesini artırıyor.”