Suriye'de yaşanan 8 Aralık devrimi sonrası, Baas rejimi ve Esed iktidarının yıkılması, bölgede yeni bir düzenin habercisi oldu. Ancak, bu değişim herkes tarafından memnuniyetle karşılanmadı. İran'ın dini lideri Hamaney, Suriyeli gençleri Türkiye'ye ve yeni düzene karşı isyana çağırarak, bu değişim sürecine karşı ciddi bir provokasyona imza attı!
Suriye'de yaşanan 8 Aralık devrimi sonrası, Baas rejimi ve Esed iktidarının yıkılması, bölgede yeni bir düzenin habercisi oldu. Ancak, bu değişim herkes tarafından memnuniyetle karşılanmadı. İran'ın dini lideri Hamaney, Suriyeli gençleri Türkiye'ye ve yeni düzene karşı isyana çağırarak, bu değişim sürecine karşı ciddi bir provokasyona imza attı!
Hamaney, "Suriyeli gençlerin kaybedecek hiçbir şeyi yok; okullar, evler, sokaklar, hayatlar güvensiz." ifadelerini kullanarak, gençleri yeni sürece karşı kararlı bir şekilde durmaya çağırdı. Bu açıklamalar, Hamaney'in Suriye'deki değişim sürecini hazmedemediğinin ve bu durumu provoke etmeye çalıştığının açık bir göstergesidir.
Suriye'deki devrimde güç yitirmeye başlayan Esed, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin desteğine başvurdu. Süleymani, Suriye'deki savaşta binlerce sivilin katledilmesinde rol oynadı ve bu nedenle "Suriye Kasabı" olarak anılıyor. Süleymani'nin desteği ile Esed rejimi, masum sivillere karşı acımasız bir savaş yürüttü.
Suriye'den yurt dışına göç eden milyonlarca insan, ülkelerindeki savaşın ve diktatör Baas rejiminin zulmünden kaçarken, Suriye'nin altyapısı da büyük ölçüde zarar gördü. Yıkılan şehirler, harap olan yollar ve kesintiye uğrayan hizmetler, ülkenin yeniden inşasını zorlaştırıyor. Böyle bir ülkeyi karıştırmaya yeltenen Mollalar kudurmuş olmalılar!
Türkiye, bu süreçte Suriyelilere yardım ederek, bölgedeki etkinliğini artırdı ve Suriyelilerin gönlünü kazandı. İran böyle davranmayacağını ilan etti!
Türkiye-Suriye ilişkileri, tarih boyunca inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Suriye'deki iç savaş ve Esed rejiminin yıkılması, iki ülke arasındaki ilişkileri yeniden şekillendirdi. Türkiye, Suriye'deki yeni düzenin kurulmasında önemli bir rol oynayacak ve bölgedeki etkinliğini artıracak. Türkiye'nin, PKK-YPG'nin Suriye'den çıkarılması konusundaki kararlı tutumu, ABD ve İsrail'in tepkisini çekse de, Türkiye çizgisini değiştirmedi.
Sonuç olarak, Hamaney'in provokatif çağrıları, Suriye'deki değişim sürecini durduramayacaktır. Türkiye, bölgedeki rolünü ve etkinliğini sürdürerek, Suriye'nin yeniden inşasında önemli bir aktör olmaya devam edecektir. Suriyelilerin umutlarını ve yeni düzeni kurma çabalarını baltalamaya çalışan bu tür girişimler, başarısızlığa mahkûmdur. Türkiye, Suriyelilere yaptığı yardımlarla, bölgedeki barış ve istikrarın teminatı olmaya devam edecektir.
İstanbul’dan baki selam ve dua ile...