Yıl 1924, Erzurum Depremin de Mustafa Kemal Paşa bölgeyi dolaşırken, evi yıkılmış, tek başına enkazını onarmaya çalışan yaşlı bir amcaya denk geldi. Selam verdi.
"Kimin kimsen yok mu bey baba?" diye sordu.
"İki evladımı cephede şehit verdim." diye cevap verdi yaşlı amca...
"Bir şeye ihtiyacın var mı, bak devlet sana yardıma geldi." diye sordu Paşa.
"Biz 7 düvele savaş açmış devlet kurmuşuz, üstüne deprem görmüş bir milletiz, o bize yetir." dedi yaşlı amca...

Ceddimize rahmet olsun.

Peki ya siz...!
Deprem bölgesine gidip şov yapmaya kalkmaktan başka bir şey yapmadınız. Millet de şaşırmadı zaten, sizin etiniz budunuzun ederiniz buydu.

Birlik beraberlik içerisinde el ele vermek varken mevcut hükümeti yerden yere vurmak için açık arayan komplocuların, Sosyal medya şarlatanlarının, TV de ağzını açıp gözünü yumanların dilinden bir tek söz dua dahi duymadım. Bu süreç içerisinde yara saracak yerde, yara kaşıyıp kar edeceğinizi zannettiniz ama çok yanıldınız, hem de çok...

Hükümet tökezler ise size artı yazacak diye hesap ettiniz. Her işi hileli göstermek için gizli düzenler tertip ettiniz lakin bu tertiplerin açığa çıkacağını hesap etmediniz. Oysa dünyada bu tür vakalara en erken reaksiyon gösteren ülkenin Türkiye olduğunu bilmemezlikten geldiniz. Düşünün bir Almanya'nın komple depreme maruz kaldığını, değil Almanya tüm Avrupa toplansa zor müdahale eder.

Ama iş başka sizin derdinizin ne bu millet, ne bu devlet olmadığını bir kez daha gösterdiniz çünkü alayınız uzaktan kumandalı...

Biri çıkıyor gecenin yarısında hani burada kimse yok, nerede bu devlet diyor, takım elbisesi ile çekip gidiyor. Birisi kendi partililerini kurtarıyorlar diyor. Birisi ben niye geç geldim biliyor musun? diyerek dem vuruyor. Birisi onunla konuşuyordum beni arkadan ittiler. Biri asker yoktu, öbürü şu yoktu, bu yoktu.

Peki siz neredeydiniz, sizin faydanızın dokunduğu birini gösterin. Nedense zora gelince bahaneleriniz de hiç bitmiyor. Bu millet aptal, korkak, beceriksiz değil kimi ne zaman ağa paşa yapacağını da iyi bilir, ne zaman yerin dibine sokacağını da...

Beni sorarsanız en küçük eniştem Kahramanmaraş Afşin'li, ailesi o cendereden Allah'ın takdiri ile kurtuldu, çok şükür iyiler ve sağ salim yanımızdalar.

Bu vesileyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Yüce yaradan devletimize ve aziz milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın.

Geçmiş olsun Türkiye'm...

Çocuklar yetim, analar eşsiz
Eşler kimsesiz, yürekler buz
Cümleler sessiz, sesler çaresiz
Umut nefessiz, bedenler taş

Saygım ile...