Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'ye kimler düşman. "Şehirde Latin külahı görmektense Türk sarığını yeğlerim" diyen Bizanslı Notaras kadar olamayanlar!..
Hadi HDP' yi bir kenara koydum...
Çünkü çok doğal!..
Fakat HDP'nin hiç sesinin çıkmadığı ortamda onun sözcülüğü üstlenen bir muhalefeti ibretle seyredir olmanın şaşkınlığını yaşıyorum!..
Öyle bir akıl tutulması ki;
Son olarak İstanbul'da Esenyurt HDP İlçe Başkanlığının nasıl PKK bürosuna dönüştürüldüğünü gördük ki yine bizim adı "Millet" olan ittifakın ağzından tek bir olumsuz söz çıkmadı!..
Acaba hangi milleti temsil ediyorlar!..
Diyarbakır Anneleri'nin HDP binalarının önünde neden beklediğini hala anlayamamış olmak, milletin "HDP DEMEK, PKK DEMEKTİR...DEMİRTAŞ TERÖRİSTTİR" sözlerine karşı akli melekeleri kapalı olmak HDP ile ittifak kuranların suskunluğudur!..
Cürümlerine devam ediyorlar...
Yeterki Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli gitsin mantısı ile yarın "Hepimiz HDP'yiz" derlersede artık şaşırmam!..
Çünkü öyle bir akıl tutulması ki bu;
Diyarbakır'da HDP kapısında evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerini bir gün ziyaret etmeyen CHP kurmayları Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde HDP kurmaylarından daha çok ziyaret etmiş!..
*
Öyle bir bağımlılık ki bu!..
Cumhur ittifakı ile mücadelede HDP' siz bir hiç olacaklarını bildikleri için Selahattin Demirtaş' pamuklara sararak savunmakta sınır tanımıyorlar!..
Birde bunlar arasında MHP'nin ülkücülüğünü, milliyetçiliğini beğenmeyip parti kuranlar olunca " Heyhat" dememek mümkün olmuyor..
Nerede ise Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti çadıları karşısına Selahattin Demirtaş için özgürlük nöbeti çadırı kuracaklar!..
Demirtaş bile bu kadar sözcüsü olması nedeniyle büyük bir şaşkınlık yaşıyordur ki HDP'nin kendisini savunmaya ihtiyacı kalmadı!..
Öyle bir HDP sevdasına tutuldular ki!..
Terörist damgası yiyen Selahattin Demirtaş kahraman, bu ülkenin bekasının siyasi sigortası MHP, Devlet Bahçeli ve Ülkü Ocaklarına düşman gözü ile bakıyorlar!..
Hatta HDP'nin değil ama Ülkü Ocaklarının kapatılmasını isteyecek kadar ar damarları çatlamışlar dahi var aralarında!..
*
Peki bunlar neden Devlet Bahçeli'ye böylesine düşmanlar?
Çünkü;
Uluslararası güçlerin taşeronu rolünü hiç bir zaman oynamadığı gibi her daim karşılarında duruyor...
Çünkü;
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı küresel güçlerin taşeronu bu muhalefetin eline düşürmüyor..
Çünkü;
Bir gün dahi siyasi mücadelesini ülkesinin bekası üzerine çıkarmıyor. Makam ve mevki hesabı ile bu ülkede bir gün dahi siyaset yapmıyor...
Çünkü;
Milli ve yerli her davada devletinin kayıtsız şartsız yanında duruyor, taviz vermiyor..
Çünkü;
Başbuğ Türkeş'in emaneti olan MHP'yi ele geçirmek isteyen güçlere karşı direnip fırsat vermiyor...
Çünkü;
İster dağda, ister şehirde ister siyasette nerede olursa olsunlar nerede bir vatan haini varsa onların peşini bırakmıyor, bıraktırmıyor...
Çünkü;
Bu vatan uğruna canlarını seve seve feda eden kahramanların kanlarının yerlerinde kalmaması için "Ya Devlet başa ya kuzgun leşe" diye haykırmasından rahatsız oluyorlar...
Çünkü;
Devleti açılım sürecinden çevirip açılım safsatasını çöpe attırıp devlette yeniden milli güçlerin hakimiyetini sağlıyor ve devleti milliyetçi çizgide tutuyor...
Çünkü;
Bugün Milliyetçi Hareketin geldiği nokta sadece kendi duruşunu değil, terör ile mücadele de dahil devletin milli duruşunu da belirliyor...
*
Şimdi;
Böyle bir lider nasıl sevilmez nasıl takdir edilmezde ona düşman kesilir insan!..
Kim bu Devlet Bahçeli düşmanları...
Bugün Tayyip Erdoğan'a kim düşmansa aynı odaklar!
İktidar olabilmek için terör örgütünün siyasi kanadı ile yeni bir Anayasa hazırlayanlar....
Gladyonun desteklediği partiler, gladyonun kurduğu partiler, gladyoya çalışan TV'ler, gladyoya hizmet eden gazeteciler...
Hani son günlerde akıl ve izandan yoksu şekilde devletin polisine, askerine, savcısına, hakimine, öğretmenine " MİLİTAN" diye hakaret edenler...
Evet onlar..
Bir emekli bir astsubayın şu isyanına muhatap kalanlar...
'Ben, başçavuşum, ben uzman çavuşum. Ben ülkemin bütünlüğünde gözü olanların karşısında militanım.
Ben, binlerce şehidin kanının rengini alan bayrağıma uzanan ellerin karşısında militanım.
Ben, ezana dokunan dillerin karşısında militanım.
Ben, askerimi, polisimi, öğretmenimi, çocuklarımı şehit edenlerin karşısında militanım.
Ben, başçavuşum, uzman çavuşum çok şükür ülkemin ve milletin militanıyım.
Peki siz kimin, neyin militanısınız?"
Kim bunlar?
"Şehirde Latin külahı görmektense Türk sarığını yeğlerim" diyen Bizanslı Notaras kadar olamayanlar!..
Yani...
İşte bugün bir tarafta "Latin külahı" yeğleyen muhalefet diğer tarafta "Türk sarığı" sevdalısı Tayyip Erdoğanlar ve Devlet Bahçeliler..