Bütün dünyayı ters köşe eden, yeni tip Kovid-19 koronavirüs pandemisi yıllardır dünyanın gündemini meşgul eden konuların hepsini bir anda sumen altı etmiş oldu.

Her ülkede birinci gündem ve haber korona virüs tablolarında günlük yer alan rakamların seyri en önemli haber konusu. Çünkü bir kaç ada devleti hariç, bütün devletler anı gelişen koronavirus karşısında bozguna uğramış ve feleklerini şaşırmış durumdadırlar.

Şimdiler de yıllardır dünyaya en büyük benim diye kafa tutan devletlerin her gün en önemli icraatları artık yeryüzünde insanları öldürmek değil. Şimdi insanları yaşatmak için yaptıkları icraat, her gün hastanelerden Sağlık Bakanlıkların yürüttüğü, toplam test sayısı, toplam vaka sayısı, toplam yoğun bakım hasta sayısı, toplam entube hasta sayısı, toplam iyileşen hasta sayısı ve en üzücü olanı da, o gün vefat eden hastaların sayıları.

Yüce Allah'ım senin büyüklüğüne milyonlarca şükürler olsun.

Hep birlikte yaşadığımız çok farklı bir dünyamız vardı.

Fakat bu yenidünyamızı kavramakta, anlamakta her geçen gün zorlanmaya başladık.

Birden, tedirgin ve endişe dolu hayatların yaşanmaya başlandığı bir dünyada en çok çocuklarımızı ve geçenlerimizi düşünüp, bir hayli üzülüyorum.

Benim de 9 yaşında bir torunum vardır. Dede, "bu işin sonu nereye varacak" dedi. "Sen bana hiç virüsten bahşetmiştin" demez mi?

Sevgili okuyucularım, küçük torunum Seher Azra'nın bu büyük sözleri o gece beni hiç uyutmadı.

Ne mi yaptım? Yaradan'ıma gözyaşlarım için de çok yalvardım.

Bizim günahlarımızı af eyle, bizim günahlarımızın bedelini senin bu kadar güzel yarattığın bu yavrularımıza yaşatma Allah'ım, diye yalvardım.

Velhasıl, kadere iman eden, kederde katlanacaktır.

Kader, inanmış olan insandan vazgeçmiyor.

ABD'nin ve dünyanın başına bela olan, zalim, katıl ve bir o kadarda ahmak Donald Trump, sen Çin'i suçlamaya devam et.

Fakat kader anbean yeniden ve yeniden yazılmaya devam ediyor.

Öyle günler, haftalar, aylar geliyor ki, yapmam dediğin şeyleri yapıyorsun, katlanamam dediğin şeylere katlanıyorsun. Sevemem dediğini sevmeye başlıyorsun, en büyük benim, benim dediğim dedik, çaldığım düdük artık para etmiyor.

Aslında sen şimdilerde ölçmüşsün, fakat yine de yaşıyorsun.

O nedenle, hiç bir olay ve yaşantı tesadüf değildir.

Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır.

Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır.

Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır.