Türkiye gelişiyor. Yeni yeni kavramlar giriyor hayatımıza.

On yıldır milli gelirimizin on bin dolar bandında neden kaldığını kimse hakkaniyetle ve bilgi ile sorgulamıyor. Siyaseti hesaba çekmiyor nedense!

Ve doğrular söylenince birileri nişadır sürülmüş at gibi kaçıyor.

Ben makul insan değilim. Olanla yetinmem.

Benim sorum şu. Neden 15 bin, 20 bin, hatta 30 bin dolarlara çıkamıyoruz?

Bunun hesabını elbette yönetenler verecektir.

Onlara soruyorum.

Şimdi bu soruya uzatmadan ben cevap vereyim.

Nasılsa muhalefet diye bir şey yok bu ülkede.

İktidar da o nedenle at oynatıyor, çok şey yapılmasına rağmen yerimizde sayıyoruz milli gelirde.

El-Cevap:
10 bin dolar bandından 20 bine çıkmak için mevcut ulaşım ağının nerede ise iki katına çıkması gerekir. Ülkede onlarca (yeni kavram dedik ya az önce) lojistik merkezin hem de en doğru alanlarda bölgelere kurulması gerekir. Mesela yanlış bilmiyorsam Almanya'da 250 lojistik merkez var. Bizde kazara belki iki adet var. Ve yapılacak bu lojistik merkezler demir ağlarla limanlara bağlanmalı, otoyol ve hava limanları ile entegre edilmelidirler. Adil ve adaletli bir yaklaşımla ve gereklilikle. Asla bölgecilik yaparak vilayet ve vilayetleri düşünerek değil, bölgeleri ve ülkeyi düşünerek ulaşım ve lojistik ağ bütünleştirilmelidir.

Peki uzatmadan yine soralım az önceki paragrafta dediğim şarta bu hükümet bağlı kalarak hareket ediyor mu? Duygusal hareket ediyor mu? Birilerinin hırslarına yeniliyor ve büyük yanlış adımlar atıyor mu?

Maalesef Lojistik merkezler ve hızlı teren hatlarında bilerek ve isteyerek bizi yönetenler büyük yanlışlara imza atıyorlar.

Bu yanlışlara bu ülkenin ve insanının tahammülü yoktur. Bu manada atılacak her adım bilinçli ve çıkarsız atılmalıdır.

Mesela bütün bir Doğru Karadeniz bölgesi dururken bir vilayete hızlı tren veya kara tren getirme çabası bu çağa bu ülkeye yakışıyor mu?

Böyle büyük yanlışlar yaparak hayalimizdeki gelişme çizgisini yakalayamayız. Hızlı tren önce Samsun'a sonra Doğu Karadeniz'in tamamını kapsayacak şekilde Samsundan Sarpa uzanmalıdır.

Bunun dışında yapılacak her teşebbüs asla bölgemizin ülkemizin yararına değildir, olamaz.

Muhalefet dudağının kenarından cılız bir sele şu vilayet bu vilayet diyor ama Samsundan Sarpa demiyor maalesef.

Bu nasıl mantıktır.

İktidarı çalıştıracak olan doğru muhalefet etmedir.

Her bulunduğu alanı savunursa bundan ülke kazanamaz. Birlikte kaybederiz.

Eğer bu ülke 10 bin dolardan 20 bin dolara çıkmak istiyorsa Lojistik merkezlerini acilen oluşturmalı bu yerleri demir ağlarla hiçbir duygusallığa kapılmadan entegre etmeli ve bu konuda adil ve adaletli olmalıdır.

Sevgi ve Saygılarımla...