Kazanımlarımızı devam ettirmek için, ülkemizin yeni maceralara atılmaması için sıhhatli karar vermek zorundayız.
PKK elebaşları sürekli aynı temayı işliyor. Sürekli ve açıkça hiç sahip olmadıkları özgürlüklerden demokrasiden bahsediyorlar.
50.000 insanımızı katletmemişler gibi çiçek böcek edebiyatı yapıyorlar.
Zaman zaman da dillerin altındaki baklayı çıkararak “Yerel yönetim Özerklik şartını” olmasa olmaz bir dayatma olarak öne sürüyorlar.
Bu, cennet vatanımızın, şehit kanlarıyla sulanmış kutsal Anadolu’muzun parçalanmasını demektir. Başka bir anlamı yoktur.
6 masanın yedinci ayağı HDP, yaptıkları gizli pazarlıkları çekinmeden kamuoyu önünde deklere ediyor, 6’lı masa ve CHP’nin bunu saklamaması gerektiğini söylüyor.
Bir yanda tek bayrak, tek devlet, tek vatan, devlet diyen bir yapı, diğer yanda amacı, gayesi, ideali vatanımız bölüp parçalamak olan dinsiz, imansız bölücü hainler…
Şimdi elimizi kalbimizin üzerine koyup düşünelim.
Hangisi?
APO alçağının heykelini dikeceğiz diyen bir yapı, Kırmızı yeşil, mavi, gri kategoride sarı torbalar doldura doldura bitme noktasına getirilmiş bir yapı.
Hangisi…
Bugün özgürce dolaşabildiğimiz vatanımızın her karesini kana boğmaya çalışan bir yapı, onları yedi cephede takip edip inlerinde boğan bir yapı.
Hangisi?
Elbette siyasi rekabet bir çok şartta olmalı.
Siyasi partiler rekabet içinde olmalı. Eyvallah..
Kazanımlarımızı devam ettirmek için, ülkemizin yeni maceralara atılmaması için sıhhatli karar vermek zorundayız.
Öncelikle verdiğimiz oyun kime yaradığına bakmak lazım.
Eğer verdiğimiz oy yukarıda ikilemlerden birine yarıyorsa oturup düşünmek lazım.
Verdiğim oy PKK’ya yarayacaksa yazık etmiş oluruz.
“Elim kırılsın” derim ve asla oy vermem.
O nedenle tepelerine binen yapının devam etmesi lazım.
Bunlar zalim ve gaddar terör örgütleridir.
Onların ekmeğine yağ süren mesuldür.
Çoluk çocuk demeden insanımızı katleden alçaklara yarayacak hiçbir girişimde bulunamayız.
Bunun siyaseti olmaz, olamaz...
Terör bitmek üzere ve ülkemiz en hain prangasından kurtulmak üzeredir.
Kandilin mesajlarına uyacak hareketlerden kaçınmak en büyük vatandaşlık görevidir.
Samsun Sarp demiryolunu da başardık. Köşe yazımda detaylarını yazacağım…
Selam ve dua ile…