Sorgulanamaz. Sorumluluk Cumhurbaşkanlığı siteminde bir kişiye ait.

Yeni kabineden ve yaptıklarından Recep Tayyip ERDOĞAN sorumludur.

Beş sene ülkeyi yönetmek üzere çalışacağı bakanları atayan Sayın ERDOĞAN süre sonunda halka hesap verecek.

Problem yok.

Risk Aldığınız ölçüde kazanırsınız veya kaybedersiniz.

81 vilayetin olduğu 82 milyonluk bu ülkeyi yönetmek üzere evladımız Erdoğan bir vilayete doğrudan dört bakanlığı, dolaylı olarak da iki bakanlığı verdi.

Ülke nüfusunun yaklaşık olarak 1/81'ine sahip bir vilayet Cumhurbaşkanlığı sitemi kabinesinde 1/3'le temsil ediliyor.

Sayın Erdoğan'a kurulan kumpasların çeşitliliği ve zorluk dereceleri hükümet siteminde özel önlemler almasına yol açtı diye çok zaman avundum ama bıçak kemiğe dayanınca " bu şekilde bir kabinenin başarılı olma şansı var mı?" diye yapılanlara bir göz atma ihtiyacını duydum.

Çünkü acıya boğuluyoruz gün geçtikçe.

Çapanoğlu çevreler hiç duraksamadan, umursamadan bildiğini okumaya bir vilayete bir bölgeyi mahkum etme çabalarına devam ediyorlar.

Hz. Mevlana'nın bir arkadaşımın sayfasında okuduğum bir vecizesi ne kadar muhteşem...

"Çektirilen Acı Havada Asılı Kalmaz. Birgün Mutlaka Çektirenlerin Başına Düşer" diyor Hz. Mevlana!..

Temenni etmem, asla!.. Fakat bu yanlış yatırım furyası devam ederse korkarım ki vecize tam isabetle tecelli edecek!

Biliyorsunuz bütün Doğu Karadeniz insanının bir rüyası var. Samsundan Sarpa uzanan hızlı tren hattı...

Ne zaman gündeme geldi, ne zaman düşünmeye başladık?

Trabzon'dan Erzincan'a hiçbir hesabı dikkate almadan yapılması planlanan ve adım adım gerçekleşme safhasına giren hızlı tren hattının artı ve eksilerine baktığımız zaman uyandık.

Gördük ki, dünyanın en zor hızlı tren hatlarından biri olacak. Maliyeti dudak uçuklatıyor. 1/3 maliyetle başka güzergahlar varken ısrarla Trabzon Merkeze inen bu hat, alternatiflerine bakıldığında korkunç yanlış bir yatırımdır. Mesela yine ayni vilayete hitap edecek başka bir güzergah Sekiz milyar yerine 2.5 milyara mal olmaktadır. Bu konularda helal süt emmiş Prof.Dr.Fazıl Çelik'in açıklamalarına bakabilirsiniz. "İhanettir" dedi yıllar önce!..

Altı vilayeti kapsayan Samsun Sarp Hızlı Tren hattı iki vilayete yapılacak devasa maliyetten çok fazla değil.

Ama devletin aklını çelenler bu akıl almaz yanlışa devam ediyorlar.

Kıskançlık, bir vilayete düşman olma, o vilayetin kalkınmasını istememe geri zekalılıktır. Kasten yapılan bu gibi suçlamaların bombardımanı nedeni ile doğruları yazmaktan beri duramam.

Trabzon Erzincan çok büyük yanlış bir yatırımdır. Onun yerine Samsundan Sarpa hızlı tren hattı devletimizin eli başına yettiğinde yapılmalıdır.

Bir vilayetin tahakkümü nedeniyle acılarla yoğruluyoruz.

Rize Erzurum arasına üç tüneli ve bölünmüş yolu yapmayan mantık bir anda onlarca tüneli başka güzergahlarda gereksiz yere, sırf daha konforlu olsun diye bitirdi beyler bitirdi. Rize Erzurum arasında ulaşım 6 ay yok, yok! İnsanımız o yollarda telef oluyor, cenazelerini götüremiyor.

İnsafınız yok mu?

Dallı Kavak ve Kırık tünelleri hangi mantıkla bitirilmiyor? Hesap verin hesap günü gelmeden!

İşte o mantık Trabzon Erzincan hızlı tren hattı gibi boş bir yatırımı bir vilayete bölgeyi mahkum etme adına yapmaya çalışıyor.

Hem de inadına!..

Bakan Turhan bir konuşmasında Erzincan Trabzon Demiryoluna değinerek "Trabzon -Erzincan arasında çift hatlı, sinyalli ve elektrikli saatte 200 km hıza uygun, 248 km uzunluğunda yeni bir tren hattımız olacak" dedi.

Bu nasıl hesap, bu nasıl mantık?

Uzmanlar 80 kilometrelik demir yolu tüneli gerektiren bu hatta hız zaman zaman 100 kilometreye düşecek. Bu kesin. Ama bakanımız 200 kilometre hıza uygun diyor... Akıl, vicdan, ve görevin gerektirdiği sorumlulukla tarafsız ülke çıkarına, bölge yararına iş yapmak varken bu akıl almaz yatırım deli soruları sormamıza sebep oluyor.

Doğruyu Yüce Yaradan biliyor demekten başka çaremiz bu günlük yok!

2003 yılından beri kesintisiz iktidar olan sayın Erdoğan bilinen bir klanın zalim bir klanın elinden bu ülkeyi alıp muktedir olarak halka mal etmesi öyle kolay sıradan bir vaka değildir. Zorluk derecesi cana kast edecek dehşettedir. "15 Temmuz gibi korkunç bir girişim kaşsısında Sayın Erdoğan ne yapsa yeridir" dedim her zaman.

Fakat "Bu projemiz, Trabzon'umuzun ekonomik geleceği açısından hayati öneme haizdir. Biliyorsunuz şehrimiz, Doğu Karadeniz'in en önemli merkezi ve limanı konumunda" diye çok yanlış bir değerlendirme yapan Trabzonlu bakanı gördükten sonra bu kararımı gözden geçirecek ve elimden ne geliyorsa yapacağım...

Samsun'nu Ordu'yu, Giresun'u Rize'yi, diğer bölge illerini mahkum etmeye çalışan zihniyetle açıkça ve net bir şekilde savaşacağım...