İster doğal olarak isterse suni olarak üretilmiş olsun bugün yaşadığımız salgın insanlığı hiç ön görmediği bir yola sürüklemiştir. Bu yolun üzerindeki sis bulutunun kalkıp çizgilerinin belirgin hale gelmesi salgın hastalığın ortaya çıkışıyla olmamış aksine hastalığın azalmaya başlaması ve virüsün yuvasına dönmesiyle olmuştur. Dünya devletleri artık hastalık sonrası yeni dünya düzeninin bu yeni yolda nasıl bir teker sistemiyle ilerleyecek olduğuna odaklanmış durumdadır.


Hangi ülkenin hangi haber kanalını açarsanız tartışma programlarındaki en önemli gündem maddesi salgın sonrası yeni düzenin nasıl şekilleneceğidir. Onlarca uzaman ve yüzlerce teorisyen arasında bizim merak ettiğimiz pek tabii; yeni yoldaki bu yeni düzenin bir otomobil mi, otobüs mü yahut bir tren mi olacağıdır. Eğer otomobil olacaksa tekerlerini kimler oluşturacak, motor sistemini hangi ülke dizayn edecek ve en önemli olanı şoför mahalline kim oturacaktır? Eski yolda arabayı kullanan ABD, dünyayı küresellik çerçevesinde bir şarampole yuvarladığı için onun artık doğru bir sürücü adayı olmadığı herkes tarafından bilinmekte.


Nasıl bir dünya bizi bekliyor? El cevap; zaten 21. yy için birileri hali hazırda bir tasarım yapmış durumda. Bizlerin de bu tasarımı kullanması bekleniyor. Misal; Alman Deutsche Bank Research bir rapor yayınlamıştı (2018). Bu raporun on maddelik çok önemli çıktıları da rapor içinde yer alıyordu. Ben de bu rapora istinaden diyebiliyorum ki hastalık sisi ortadan kalkar kalkmaz bu maddeler çerçevesinde yeni dünya düzenine doğru gidecek olan aracın motor kısmı Avrupa'da dizayn edilecektir. Bu dizayn şekli de blockchain teknolojisi ise inşa edilecek. Bir sonraki uzvumuz teknoloji olacak. Bu makale çerçevesinde blockchain teknolojisini anlatacak değilim. Hattı zatında akıllı telefonlarınıza yazdığınızda karşınıza onlarca bilgi dökülecektir. Sadece ne anlama geldiğini bilmeyenler için kısaca tanımını aktarmak istiyorum ve ardından Alman Deutsche Bank Research'ün yayınladığı on iki sayfalık raporun on maddelik kısmında bugünleri öngörmüş ve yeni dünya düzeninin oluşmasına yapmak istediği katkıyı sizinle paylaşacağım.


Net anlaşılması açısından derine inmeden yüzeysel olarak blockchain teknolojisini birkaç yıl öncesi kafama yerleştirdiğim gibi aktarmak istiyorum. Bu modern teknoloji dediğimiz melet insanların birbirleri ile en direk yoldan ve basitçe iletişim kurmasını sağlıyor (Sesli aramalar, resimler, videolar, mailler vs.). Birbirleri ile iletişim derken hiç tanımadıkları insanlarla da iletişim kurabiliyorlar ve aralarında karşılıklı güven olabiliyor. Birbirlerini tanımasalar veya farklı dilleri konuşuyor olsalar bile. Yalnız iş paraya gelince bu güven sosyal ilişkiler kadar önemsiz olmuyor tabii. İşte tahmin edeceğiniz üzere blockchain teknolojisi devreye giriyor. Dağınık ve kriptoloji aracılığı ile bir otoritenin yönetemediği sistem teknoloji sayesinde birbirine bağlanıyor. Para, ürün, mal, hizmet, iş, mülkiyet ve hatta oy işlemleri bile bu şekilde "aracısız" olarak yapılabiliyor. Ve internete bağlı olanlar bu işlemler içinde olabiliyor. Yani bu sistem, üçüncü bir kurum ve kuruluşun denetiminden geçmeden her türlü işlemin açık olarak yapılabilmesine olanak tanıyor. Son olarak blockchain teknolojisi hangi alanlarda kullanılacak? SINIRSIZ.


Gel gelelim şu Alman Deutsche Bank Research'ın araştırmasındaki on maddelik çıktıya. Deutsche Bank Research'e göre Blockchain devrimi her biri ayrı ayrı devrim niteliğinde on aşamadan oluşacak ve bunların gerçekleşmesi yıllarca hatta on yıllarca sürecek. Bu on aşama:


Bir devlet-dışı ödeme aracı
Düzenlemeleri zor olan bir spekülasyon aracı
Bilgilerin değiştirilemediği kayıtlar
IT sistemleri arasında M2M iletişim
Yazılım kodları değiştirilemeyen akıllı sözleşmeler
Akıllı sözleşmelere ilave yapay zeka
Küresel yapay zeka toplumu
Blockchain aracılığı ile depolitikleşme umutları
Dijital demokrasiye geçiş
Merkezi olmayan otonom organizasyonlar


Blockchain teknolojisi denildiğinde bir çok kişi kripto para ve bitcoin, letcoin tarzı sanal para teknolojisi olarak algılıyor. Yukardaki maddeleri okuduğunuzda aslında dijital demokrasiye giden ve yıllarca sürecek olan bu yolun nasıl düzenleneceğini görmekteyiz. Demokrasiye geçişler bir çok ülkede kanlı olmuştu. Şimdi ise dijital demokrasiye geçiş işe hastalık, virüs, ırkçılık eylemleri, Ortadoğu savaşları ile başladı. Zannımca bizler, bu araç yeni dünya düzeni yolunda giderken şoför savaşlarıyla tanışırken elimize geçen şoför olma fırsatı için çabalayacağız.