Kim ne derse desin. FETÖ ile mücadelenin başarıyla ulaşması devletimizin ve siyasetin üzerindeki gölgesinin kalkması için 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi 16 Temmuz sabahını bekleyen siyasi organizasyon deşifre edilmelidir. Kim ne derse desin, kim ne yazarsa yazsın Türk siyaseti 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra bir kırılma yaşıyor!..



Bir tarafta milli ve yerli olanlar diğer tarafta ise küresel şer odakları ve onların gayri milli uzantıları net bir şekilde ayrışmış durumda...



Siyaset sahnesinde yaşanan savrulmaların, kırılmaların ve "Bu nasıl olur?" denilen bu ayrışmanın nedeni, "FETÖ'nün yani 15 Temmuz gecesinin siyasi ayağı kimlerdir?"sorusunun cevabında saklıdır..



Türk siyasetinin yerli ve milli kimliğine kavuşmasının yolu bu sorunun cevabından geçer.



Yoksa Türk siyaseti üzerinde FETÖ gölgesi eksik olmayacaktır...



Ve tabi ki o siyasi ayağa bağlı bürokrasinin sihirli odalarını da eklemek gerekir...



Hiç kimse "Böyle bir ayak yoktur" diyemez...


Şöyle bir düşünün...



İktidarı düşürmek için devletin içine sızan bir örgüt tarafından başarısızlıkla sonuçlanan silahlı darbe girişimi gerçekleşecek...



Ama o darbe girişiminin arkasında hiçbir siyasi güç olmayacak?



Peki!


15 Temmuz gecesi tamamen Tayyip Erdoğan hedefli o darbe girişimi başarılı olsaydı, 16 Temmuz sabahı bu ülkenin sözde yönetiminde kimler yer alacaktı!



FETÖ'nün sözde Cumhurbaşkanı ve sözde Bakanları, bürokratları kimler olacaktı?



Bu can alıcı sorular cevap bulmak zorunda..



İster AK Parti ister CHP ister MHP ister İYİ Parti ister HDP...


Hangi partide olursa olsunlar bunların mutlaka deşifre edilmesi zaruridir...



15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağı ortaya konulmadan FETÖ ile mücadele de hak ve hukuk yerli yerine oturamaz!..



FETÖ'nün yani "Yurtta Sulh Konseyi" denilen o darbecilerin elinde böyle bir liste yoktu demek mümkün mü?



Bu ülkenin güvenliği noktasında görev almış önemli isimlerden biri ile konuşurken,"Böyle bir kadro var mıydı" şeklinde sorduğum soruya bakın nasıl cevap verdi;



"Böyle bir liste yoktu demek ve buna inanmak aptallık olur?"



Net cevap...



Böyle bir hain darbe girişimine uzun süre hazırlık yapan örgütün sözde ülke yönetiminde kimlerin yer alacağı yönünde hazırlık yapmadığını düşünmek saflık olur...



Bu darbe girişimini önceden bilen ve "Hazır olun" denilen siyasiler, devletin önemli noktalarında görev yapan bürokratlar yok muydu sizce!



İşte Türk siyasetinde taşların yerli yerine oturması ve "Bugün Recep Tayyip Erdoğan olmasa FETÖ ile kim nasıl mücadele eder" denilmeye devam edilmemesi için FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya konulmalıdır...



Türk siyasetinin çektiği sancının nedeni, üzerinde dolaştırılan FETÖ gölgesidir...


Çünkü FETÖ sadece FETÖ'den ibaret değildir.


Arkasındaki uluslararası güçtür.


Onları ayakta tutmaya çalışmaları asıl tehlikedir...


İşte o tehlike siyaseti de dizayn etmek istemektedir...


FETÖ oradan güç almaktadır.


Yoksa bu devlet FETÖ yapısını silindir gibi ezer geçer.


Bundan dolayı bu mücadele geniş tabana yayılmalıdır...



Bu mücadelenin sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sadece bakan arkadaşlarının mücadelesi ile başarıya ulaşması zordur...


Uluslararası güçlerin tezgahında rol alan bu yapının tıpkı PKK gibi "BEKA" sorunu olduğuna inanmayan bir yapı bu ülke siyaseti ve bürokrasisinde var mıdır yok mudur?


Yoktur demek mümkün mü?


16 Temmuz sabahı işte budur...


Mesele budur...



O nedenle darbe girişiminin üzerinden neredeyse 4 yıl geçmesine rağmen FETÖ ile mücadelede hala operasyonların, soruşturmaların, gözaltı ve tutuklanmaların devam ettiği süreçte, siyasi ayağı ortaya çıkarmak için geç kalınmamıştır...



Türk siyasetinin bugün önemli kırılmalar yaşamaya devam etmesinin nedeni, üzerindeki uluslararası güçlerin taşeron olarak kullanmaya devam ettiği FETÖ gölgesidir...



Türkiye Cumhuriyeti Devleti FETÖ denilen örgütü siyasetten arındıramazsa, Recep Tayyip Erdoğan sonrası FETÖ'yü yeniden nur topu gibi kucağında bulur...



Bu yapının tek beklentisi Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasetteki varlığının sonlandırılmasıdır...



FETÖ ile mücadele kararlığında bütün yükün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üzerinde olması acı bir gerçektir...



Türk siyasetinde içeriden ve dışarıdan bütün oyunun FETÖ organizasyonları ile tamamen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek üzerine kurgulandığı gerçektir...



Biliyorlar ki Erdoğan gitmeden onlara aman yok. Çünkü bu terör örgütüne karşı "Yarın acaba ne olur, devran döner mi?" demeden mücadele eden tek adam Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir...



Bu mücadelenin onun kararlılığı ve zorlaması ile sürdüğünü söylemek zor mu?



Türk siyasetinde ve bürokrasisinde hala var olduğundan şüphe duyulmayan kripto FETÖ yapısı tam temizlenmeden bu ülkeye rahat yok!



Görülüyor ki FETÖ yapısı 2023 seçimlerinde Tayyip Erdoğan'a karşı son şansını denemeye hazırlanmaktadır...



O nedenle hala sahada olduklarından şüphe edilmeyen FETÖ'nün " 16 Temmuz sabahı sözde siyasi iktidarı, bürokrasisi kimlerden oluşacaktı?" sorusu cevap bulmadan FETÖ ile mücadele bitmez...



Özetle AK Parti'yi değil Tayyip Erdoğan'ı devirmek hedefli FETÖ hain darbe girişiminin 16 Temmuz sabahı sözde siyasi iktidarı artık isimleri ile ortaya konulmalıdır!



Türk siyaseti üzerinde artan gerginliklerin, yol ayrımlarının, oynanan bütün oyunların, yaşanan bütün algı operasyonlarının nedeni FETÖ'nün halen güçlü bir şekilde var olan kripto yapısıdır...



FETÖ'nün siyasi ve dokunulmayan kripto bürokrasi ayağını deşifre etmeden (işte o zaman FETÖ bitecektir) Türkiye'ye rahat yok!



O nedenle;


2023 seçimleri küresel güçlerin maşası olan FETÖ'nün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında son atımlık barutu olacaktır...



Sonucu ne olursa olsun FETÖ'nün 16 Temmuz sabahı için hazırlık yaptığı siyasi ayağı ortaya koymak, artık maskeleri düşürmek devlet meselesidir..



FETÖ tarafından 16 Temmuz sabahı için "HAZIR OL" denilen siyasetçiler yoktur demek ve bunun belgesinin olmadığını söylemek mümkün mü?


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın koltuğuna kimi oturtacaklardı?


Bakanları kimler olacaktı?


Bu sorular yıllar geçsede cevap arayacaktır.!


FETÖ'nün bütün gücünü hala Tayyip Erdoğan'ı devirmek üzerine kullandığı gerçeği apaçık ortada iken Türk devleti gücünü bu sorulara cevap vererek göstermelidir...


FETÖ ile mücadelenin finali işte budur!..