Toplumsal barışın ve başarının temel dinamiklerinden biri istişaredir. Bu gelenekle, bu davranışla herhangi bir işin öncesinde başkalarının düşüncelerine başvurulması, yapılacak işin daha sağlıklı hale gelmesini sağlanıyor.

Rize arazilerinin yapılacak tesislere uygun olmaması nedeniyle Hava limanımız, Lojistik merkezimize alan yaratılması, şehir hastanemizin denizde 350 dönüm alan doldurularak yapılması bir mecburiyetti. Başkaca bir imkan olmadığından bu hizmetleri Rizemize kazandırmanın yolu denizden kazanılan alanlar olarak belirlenmişti.

Bildiğiniz üzere sanayi taşınacak. Yerine modern bir şehir kurulacak. Eyvallah. Ama sanayinin taşınacağı yer konusunda toplumsal mutabakatı sağlamak için ne yapıldı? Meslek örgütlerine sanayi esnafına soruldu mu? Yani gerekli olan istişareler yapıldı mı?

2017 yılından beri taşınması gündemde olan sanayimizi Çifte Kavakta dar bir vadinin sonuna, adeta dağları yerinden oynatarak taşınmak suretiyle açılacak uygun olmayan bir yerde yapılmak istenmesi bana göre çok büyük bir hatadır.

Araklı'da bilmem kaçıncı modern sanayi denizden kazanılan devasa bir alanda yapılacak. Trabzon'da yer sorunu aynen Rize'de olduğu denizden istifade edilerek şıp diye çözülüyor. Kimsede ne bir aykırı ses yada söz çıkmıyor. Helal olsun. Üst akılları mükemmel bir şekilde çalışıyor.

Fakat Rize söz konusu olunca eylemler, söylemler, karşı çıkmalar mahkemeler gündeme geliyor.

Zaman kaybediyoruz, güç kaybediyoruz. Yaşananları ilin siyasilerine yakıştıramıyorum.

"2017 senesinde sanayi bakanlığı ve TOKİ'nin bile olmaz dediği dere yatağında, eğimli bir arazide, yolu kavşağı olmayan iki sefer iptal edilen projede, otoparkı, sosyal alanı, arıtma tesisi olmayan, dere yatağı olan bir yere ısrar etmek anlamsızdır." Diyenler az bile dedi.

Böyle önemli bir karar bırakın sanayi esnafına danışmayı üst düzeyde Rize'de çokça tartışılması lazım. O zaman görülecektir ki, Hava limanımızda, hastanemizde, lojistik merkezimiz olduğu gibi modern yatay mimarı ile sanayi sitemiz de denizde doldurulacak devasa bir alanla yapmak mümkündür.

Artan ihracat trafiğinin de kazanılacak alanda absorbe edilmesi bir mecburiyettir. Transit Yol güzergahında rastgele park etmiş tırlar değişen, gelişen ve modern bir görünüme kavuşmak üzere olan ilimize hiç yakışmıyor.

"Sanayi bir hizmet sektörü olarak hem ulaşımı, oto parkı, sosyal alanları olan, araçların ve tırların girişine çıkışına uygun, sarp sınır kapısı da göz önüne alınarak, uluslar arası yol güzergahı ile hem de transit araçlara da hizmet edebilecek, tüm bölgeye hakim bir proje yapılarak, Rize'miz ve Esnafımız kazansın. " deniliyor. Bu sözlere aynen katılıyorum ve takipçisi olacağım.

İşte tam bu noktada yazımın girişinde bahsettiğim istişare önem kazanıyor. Kimseyi ötelemeden, her kurumun, oluşumun görüşleri alınarak hareket edilmesi bize çok şey kazandıracağı gibi ilin siyasilerine de çok yarayacaktır. Siyasi olmadan, siyasi davranmadan taraf olmak başarımızı artıracaktır.

Tarafların suhuletle bir araya gelerek en doğru olanı bulmaları dinimizin de emridir.

Selam ve dua ile.