Günümüzde doğadaki en hızlı hayvanlardan biri pumadır. Avını yakalamaya çalışırken saatteki hızı yaklaşık 80 km'ye ulaşabiliyor. İnsanlara baktığımızda en hızlı insan olan Hüseyin Bold satte 44,72 km'yi gördü. Lakin bunu sadece 20 m sürdürebildi yani 1,5 saniye kadar bu hızla koşabildi. Gönül isterdi ki sürekli bu kadar hızlı koşabilsin ama muhtemelen vücut dolaşım sistemi, iç organları ve kas sistemi buna uzun süreli dayanamayacaktır. Bunun yanında bu hıza ulaşması için yıllarca çalışması ve uzun süre egzersiz yapması gerekti.
Bir puma avlanacağı zaman otomatik olarak kalori hesabı yapar. Çünkü şunu net olarak bilir; on avdan bir ya da iki tanesini yakalayabilirim. Dolayısıyla kalori harcamasını avına göre arttırır veya azaltır. Yani eğer avını yakaladığında kazanacak olduğu kalori avlanırken harcadığından az ise boşuna avının peşinden koşmaz. Daha iyi av için enerjisini saklamayı tercih eder. Lakin bu hesabı yapamayan pumaların yaşadığı duruma bir isim konulmuş '' Aptal Puma Sendromu''. Genellikle genç pumalarda görülen bu sendrom; avlanırken hesaplama yapmama neticesinde bir sonraki ava enerjisini saklayamaması ve bir müddet sonra ölümüyle sonuçlanacak olan kaçınılmaz sona ulaşmasına sebep oluyor. Buna karşın tecrübeli pumalar avlarını uzun süre takip ediyor, onları su içerken, otlarken ve dinlenirken uzun uzun gözlemliyor. Avını kesinlikle yakalayabileceği en doğru anı kararlaştırıyor ve mesafeyi en çok kısalttığı anda saldırısını gerçekleştiriyor.
Durduk yere size neden hayvanlar aleminden bahsettiğimi merak ediyor olmalısınız. Konuyu bağlayacağım yeri görünce siz de şaşıracaksınız.

Bir puma avını yakalamaya karar verene kadar geçen sürede sürekli hesaplamalar yapar. Kaçıyor, ne kadar kaçar? Onu yakalayabilir miyim?

Nerede olursa onu daha iyi yakalarım?

Yokuş aşağı olursa mı daha rahat yakalarım yoksa yokuş yukarı mı?

Gibi soruları kendince yanıtlamaya çalışıyor ve ardından avının peşinden koşmaya başlıyor. Koşarken bile kalorisini kontrol ediyor, yakalayacağı avdan elde edeceği kaloriden fazla harcamıyor. Yani tam bırakması gerektiği zaman avının peşini bırakıyor. Tabii ki aptal puma sendromunda olanlar bunu beceremediği için doğada kısa sürede ölüyor ve başka hayvanlara yem oluyor.

Burada anlattıklarım bir yaşam koşusudur. Latincesi; CURRICULUM VİTAE. Curriculum koşu, vitae ise yaşam demek. Anlatmak istediğim şey; CV denen şeyin bizim çevirdiğimiz gibi sadece bir özgeçmiş olmadığı. Bu bir veya iki sayfalık formu hazırlarken sadece bir geçmiş bilgisi vermiyorsunuz. Diğer adaylara göre hızlı koştuğunuzu, onlara göre avantajlarınızı belli ediyorsunuz, kariyer pozisyonlarınızı, nerede durmanız gerektiğini, avladığınız pozisyonun zamanın gelip gelmediğini belli ediyorsunuz. Hayatta bazı işler, bazı pozisyonlar, bazı hedefler, bazı mevkiler sizin için henüz hazır değildir. Henüz hedefini tanımıyorsun ve harcayacağın enerjiyle ne kadar kalori elde edeceğini bilmiyorsundur. Belki de kazanacağın enerji işe yaramaz. Bir puma bir farenin peşinde o fareyi yediğinden fazla enerji harcamaz, belki de sen de bir iş pozisyonu için haddinden fazla enerji harcıyorsundur.

Başarı sandığımız o küçük şeylerin peşinden koşarken güçsüzleşiriz, küçülürüz ama farkında olamayız. Öyle ya da böyle enerjimizi başaramayacağımız şeylere değil başarabileceklerimize harcayıp, hayatımızı boş hayallerin peşinde koşarak değil başarılı olabileceğimiz gerçekçi hedeflerin üzerine giderek kurmalıyız.

Değerli okurlarıma saygı ve sevgilerimle...