Birilerinin 'Türk ekonomisi bitti' diye algı operasyonu çektiği dönemin ardından son bir yılda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bir büyük başarı öyküsü yazmaya başlarken sözde 'Ali Babacan efsanesi ' peşinde koşanların sesini soluğu kesmiştir. Nasıl mı?


En son yazacağımı baştan yazalım!..

Ekonomi'de yedi düvele karşı verilen mücadeledeki başarıyı görmemek yazmamak ve konuşmamak bu mücadeleyi verenlere karşı büyük bir haksızlıktır!..

Türkiye'nin kur, faiz, enflasyon şeytan üçgenine sıkışıp kalacağını ve bu sarmaldan çıkamayacağını söyleyenlerin artık büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını anlatmak sadece sorumlu bakanın görevi değildir.

Biz yazarlar, aydınlar ne yaparız?

Sadece felaket edebiyatı mı?

Türkiye karşıtlarının değirmenine su taşımayı mı?

Sadece 'yalan' üreterek algı yaratma yımı?

Mesela birileri tarafından ekonomi üzerinde sözde 'kurtarıcı' diye gösterilen Ali Babacan'ın rüzgarı artık neden esmez neden esamesi okunmaz oldu!..

Türkiye bu sarmaldan nasıl ve hangi bakanın liderliğinde çıkıyor...

Ziya Paşa' nın o unutulmaz 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz' sözünün tam zamanı değil mi?

Anlatmak, konuşmak ve yazmak gerekir.

Yazalım mi Berat Albayrak ne yapıyor? diye..

Hazır mısınız?


Kolay mı?

Enflasyonda kaydedilen iyileşme ile bir yıl önce yüzde 24'lerden başlayan sürecin bu yıl bitmeden yüzde 12'lere gerilemesi.

Önümüzdeki yıldan itibaren kalıcı bir şekilde bu rakamın tek haneyi göreceğinin açıklanması...

Kolay mı?

Bir yıldır Suriye'nin kuzeyindeki askeri operasyonlar ve ABD ile yaşanan S-400 krizi gibi gelişmeler nedeniyle dalgalanmalı seyir izleyen ve 500 puanın üzerine kadar yükselen CDS (ülkelerin ekonomisindeki risklerin ölçüldüğü gösterge) risk priminin 300 seviyesinin altında 292'lere kadar düşmesi...

Kolay mı?

17 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ilk defa, bu yıl temmuz, ağustos ayı itibarıyla Cumhuriyet tarihinin en yüksek yıllık cari fazla dönemine imza atılması...

Kolay mı?

Aylık 894 liradan başlayan taksitlerle 240 ay vade ile Türkiye tarihinin en ucuz finansal maliyetiyle dar gelirli vatandaşların ev sahibi yapılacak olması.

Kolay mı?

Reel kesim güven endeksinin 2019 Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 9,2 puan artarak 102'ye yükselmesi...

Kolay mı?

Yüzde 40'ların telaffuz edildiği bir dönemin ardından, faizlerin de 11-12'leri yavaş yavaş görmeye başlaması, 2020'ye girmeden tek haneli faizleri kamu bankalarımızın piyasalarımızda başlatması...

Kolay mı?

15 aydır "Faizler inerse kur uçacak, faizler inerse dolar 10'ları bulacak" diyerek Türk ekonomisi üzerinde sürekli felaket tellallığı yapanları susturmak...

Kolay mı?

2001 döneminde görev zararları 30 milyar, 40 milyar olan kamu bankalarımızın hem kar etmeye başlaması hem de iyileşmelerini artık yavaş yavaş reel sektöre yansıtması...

Kolay mı?

Türkiye'de ihracatçı kayıtlı şirket sayısının ilk kez ithalatçıların sayısını geçmesi...

Kolay mı?

Yüzde 5 büyümeye imza atmak...

İşte 'Kolay mı?' diye saydığımız tüm icraatlara 'Türkiye iflas etti, ekonomik olarak çöktü' şeklinde algı operasyonu çekilmeye devam ettiği son bir yıl içerisinde imza atıldı...

İmza atarken de "Kamu bankaları, kamu bilinci ile hareket ediyorsa bu iyileşmeleri hemen piyasaya yansıtması lazım. Bir gün bile geciktirmek yok" diyerek vatandaşına, iş adamına, esnafına nefes aldırmaya kim başladı..

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak...

Hadi konuşun Berat Albayrak' ı...

'Ekonomi damada mı teslim edilir' diye ortalığa düşün!..

Eleştiriye gelince mangalda kül bırakmayanlar sözüm size!..

Ekonomi milli bir meseledir...

Siyaseti olmaz!..

Siz hiç Bakan Albayrak 'ın siyaset yaptığını gördünüz mü?

Hakkındaki kasıtlı haksız ağır ithamlara dahi cevap vermeyerek örnek bir duruş sergiledi ve sergilemeye devam ediyor...

Çünkü üstlendiği sorumluluğun milli bir mesele olduğunun her zaman bilincinde olduğuna şahit olduk...

(Kamu bankalarımız deyince, bir dönem "Kamu bankalarının hepsini özelleştirelim" denildiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Hayır' çıkışını dile getirmemek olmaz..Çünkü kamu bankalarımızın bugünler için var olduğunu gördük. Son 3-5 yılda yaşanan süreçte kamu bankalarının piyasa yapıcı, yerli ekonominin, reel sektörün yanında durması, ayağa kalkışın en önemli faktörlerinden biri oldu!

Peki kimler 'Kamu bankalarını özelleştirelim' demişti?

Sesimiz geliyor mu Ali Bey!'

Bitmedi...

Biliyor musunuz?

Son 5 aydır kasım ayı sonu itibarıyla 50 binden fazla işletmeye 40 milyar liralık limit tahsis edildi ve bunun 25 milyar lirası kullanıldı.

Ekonomi değer paketi kapsamında 25 binden fazla firmaya 20 milyar liralık kredi kullandırıldı. KOBİ değer 1 ve 2 paketleri açıklandı.

45 milyar liradan fazla kredi kullandırıldı.

Halkbank ve TESKOMB noktasındaki 240 bine yakın esnafa yüzde 6, 7, 8 tek haneli çok düşük maliyetlerle 25 milyara yakın finansman kullandırılması kolay mı?

Ya cari açıkla mücadele!..

46 milyar dolarlık cari açık etkisi olan sektörlerde yerli üretimi destekleyen hibe paketi açıklandı. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 58-60 milyar dolar cari açıktan cari denge cari fazlaya geldi!

Bütün bunlar hangi bakanın liderliğinde yapılıyor?

ABD, İngiliz ve Batı ile hiçbir göbek bağı olmayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ...

Neden yazmayız...

Neden hakkın teslimini yapmayız...

Biliyorum birileri çok üzülüyor...

Yazamıyorlar...

Konuşamıyorlar...

'Damat' ın 'D' sini bile diyemez oldular!

'Vatandaşın cebine yansıyan ne var Osman Bey !' diyenleri duyuyorum...

Böylesine keskin bir süreci geçmek kolay değildi? Türk ekonomisi düzlüğe çıkmaya başladı. Bu düzlüğe çıkış, vatandaşın cebine de yansımaya başlayacaktır...

Unutulmasın...

Ekonomide yaşanan her iyileşmeyi doğrudan ve hiç bekletmeden iş dünyası, esnaf ve vatandaşına yansıtmak için talimat veren bir bakanın adıdır da Berat Albayrak...

Diyeceğim şu ki...

Bakan Albayrak her biri ile mükemmel bir ekip çalışması ortaya koyduğu bakan yardımcıları Bülent Aksu, Dr. Nurettin Nebati , Osman Dinçbaş ile birlikte bu savaşı başarı ile veriyor..

Ve artık vatandaş ona güveniyor.

Ekonomideki değişimi ve mücadeleyi anlatmak için çıktığı Türkiye gezilerinde

Nasıl bir bakan,

Nasıl bir insan ,

Neler yapıldığını,

Neler yapılacağını,

İnsanlara dokunarak anlatırken gördüğü yakın ilgi ve sevgi, halktan aldığı olumlu geri dönüşler bundan sonraki yol haritası için 'Aynen devam' diye motive etmiş durumda...

Üstat Necip Fazıl der ki;

Her siper aşıldıkça gaye öbür siperde.

Hangi dağa tırmansam muradım ötesinde;

Murad, bugün yerine günün ertesinde!..

İşte Berat Albayrak'ın yürüyüşü bu sözde saklı...

Her siperi aştığında gayesi öbür siperde!

O başardıkça birileri bugünkü gibi çıldıracak,partinin içine nifak sokmaya çalışacak, içeriden dışarıdan fitne üretecek...

Ama başardıkça bu millet onu alkışlayacak...

Çünkü mesele şu partili bu partili meselesi değil milletin meselesi...